...bizim geleceğimiz olan gençler. Şimdi sınava hazırlanıyorlar. Başarılı olacaklar ve üniversite okuyacaklar. Aslında çok masumlar. Bizim ellerine adamlık diye verdiğimiz ölçülere adım adım ulaşmaya çalışıyorlar: Üniversite okumak, iyi bir işe girmek, çok para kazanmak, makam mevki sahibi olmak.
Bilmiyorum ama sanki bu çocukların ağızlarından burunlarından, kitap kitap bilgi sokmaya çalışırken bir yerde başka bir şeyi kaçırıyoruz gibi. Çok önemli bir şeyi hem de.
Son günlerde bir kaç kez denk geldiğim görüntüler üzerine: annelerin kızlarıyla anne-kız gibi göründüğü zamanları özlüyorum. Annelerin anneye, kız çocuklarının kız çocuklarına benzediği zamanları.
Sokaklar, annelerine benzemeye çalışan kız çocukarı ve kızlarına benzemeye çalışan annelerle dolu.
Bu gerçekten çok korkunç.
Kış ortasında çiçeklenen ağaçlara, güneşe aldandı denir. Biz de bu yüzden korkmaz mıyız, göğsümüzün mevsimsiz çiçek açmasından. Biliriz çünkü mevsim kışsa o rüzgâr er ya da geç muhakkak gelir; üstelik de bulutuyla.
İzdiham Dergi ile geçmişe yolculuk yaptığı sayıda tanışmak istemiş fakat kaderin binbir cilvesiyle bu isteğimi gerçekleştirememiştim. Tam vazgeçmiş ve "İzdiham gerçekten kavuşamayanların dergisiymiş." derken, Üsküdar'ın Âhenk’li bir akşamında onunla karşılaştım. Hepimiz kavuşacak yaştayız!