Her kim Nuh tufanı bu toprakların üstünde bir kez kopmuş derse, yalan söylemiş olur, çünkü her istilanın yeni dalgasıyla birlikte, tufan yeniden kopmuş. Dalga yükselmiş, arz sarsılmış, felek çarkını durdurmuş, zaman durmuş, rüzgarlar dinmiş, yağmurlar kesilmiş, gidip gelmeler bitmiş, kervanlar yerine çakılmış, pazarlar kesat olmuş, ziraat durmuş, güller açmaktan vazgeçmiş, hepsi yükselen dalganın dkadarinmesini beklemiş. Dalga dindikten sonra da, her şey eskiden olduğu gibi hayatını sürdürmeye başlamış, rüzgâr yine dut ağacının yaprakları arasında esmeye başlamış, nar ağaçları tomurcuk açmış, gökyüzünde yıldızlar kaymaya başlamış, yeni biten otlarıyla yeşil bir deryayı andıran toprağın üstünde taylar, atlar, kişneyerek dört nala kalkmış, kervanlar, Anadolu ve Kafkasya'dan Ipek Yolunu takip ederek Bağdat'a, Basra'ya, Çin ve maçine doğru yola çıkmış, herşey büyük bir hareketlilik içine girmiş, ta ki yola çıkıp gelmekte olan yeni bir dalgaya ...