Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Eğer Tanrı iyi ise o zaman her şeye gücü yeten değildir; çünkü kötülüğü ortadan kaldırmaya gücü yetmiyor. Eğer her şeye gücü yeten ise o zaman iyi olamaz; çünkü kötülüğün olmasına izin veriyor. İkisinin bir arada bulunması mümkün değildir. Hangisini tercih edersiniz?”
Dalga ancak gözlendiği zaman parçacığa dönüştüğüne göre, sonucun sebepten önce gerçekleştiği, paradoksal bir sebep-sonuç dizilisiyle karşı karşıya olduğumuz hissine kapilyoruz."
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Schrödinger Denklemi'nin olasılık dalgasına gelince, o da elimizdeki bilgilerin sınırlı olmasından kaynaklanıyor. Madde, dalganın belli bir noktasında kendiliğinden ve rastlantısal bir şekilde değil, bir şey onu orada ortaya çıkmaya mecbur ettiği için beliriyor ve bu sebebin bilinmemesi onun var olmasına engel değil. Olasılıksal hareket, mikroskobik düzlemde sebep-sonuç ilişkilerini görmekteki yetersizliğimizden doğan bir yanılsama sadece. Fakat gerçeklik olasılıksal değil, determinist çünkü 'Tanrı zar atmaz'..."
"Einstein'ın temel görüşü, dünyanın bizden bağımsız var olduğu ve her şeyin sebep-sonuç ilişkisiyle birbirine bağlı olduğuydu. Eğer belirsizlik ilkesi ve deneyler, gerçekliğin nesnel varlığı olmadığını gösteriyorsa, bu aslında gerçekliğin sahiden gözlem tarafından yaratılmasından değil, gözlem araçlarının gözlemin kendisine zarar vermesinden veya maddenin acayip davranışını açıklayabilecek bazı değişkenlerin henüz keşfedilmemiş olmasından ileri geliyordu.
Özünde kâinat, gerçek ile bilinç arasındaki ikilikten doğar. Bu ikilikte, hep büyüyen bir karmaşıklaşma süreciyle gerçek fiziği, fizik kimyayı, kimya hayatı, hayat da sonunda gerçeği yaratan bilinci üretir."
Daha önce binlerce kez yapılmış ve gerekli malzemeleri olan herhangi bir okulun laboratuvarında tekrarlanabilecek olan çift yarık deneyi bize gerçeğin ne kadar esrarengiz olduğunu açıklıyor. Gerçekliğin gözlenmesi kısmen gerçekliğin kendisini yaratıyor. Ama daha da önemlisi, gerçekliği gözleme tarzına dair alacağım bilinçli karar onu değiştiriyor. Örneğin, eğer elektronu yarıklarla ilgilenmeden sadece ekrandaki etkisini kaydederek gözlersem, bir dalga olacaktır fakat onu yarıklardan geçerken gözlemeye karar verdiğim takdirde bir parçacık haline gelecektir. Başka bir deyişle, ki bu konunun üzerinde bilhassa duruyorum, yapacağım deneyin türünü seçerken bilincim, gerçekliğin alacağı şekle, dalga mı yoksa parçacık mı olacağına karar veriyor.
Reklam
“İnsanı inanca ancak araştırma, bilim ve bilgi götürebilirdi; cehalet, dogmalar ve kuşkuların yadsınması değil. İnanç kör olamazdı, bilgiden geçmek zorundaydı. Hiçbir gerçek tartışılmaz sayılmamalıydı. Ortada hiçbir güvence olmadığı halde inanan insanları batıl inanç sahibi, kolay kandırılır, saf zihinler olarak görüyordu. İnanç, ancak bilgiye dayandığı zaman değerli olabilirdi.”
Sayfa 472
Zeki yaşam kazara mi ortaya çıktı?
"Eğer kazara oluşmuşsa zeki yaşam çok enderdir demek olur. Buna karşılık eğer gerekli bir sonuçsa o zaman zeki yaşam yaygın demektir. Ancak onun kaza sonucu olduğunu düşündüren kimi işaretler var."
Sayfa 378 - Pegasus, Emese BozokiKitabı okuyor
bilinç, biyokimyasal programlanışını kontrol etmek ve planlamayı iyileştirmek için beyin tarafından yaratılan bir tertibattan başka bir şey değil.
Gökkuşağı ışığın suyla temas ederek belli bir bakış açısına göre kırılmasından başka bir şey değildir. Biri, gökkuşağını fark ettiği yere gidecek olsa, bu olgu sadece gözlerimizin belli bir noktadan yakaladığı basit bir görsel izlenim olduğundan, orada hiçbir şey görmeyecektir. On metre uzaktaki bir kişi onu farklı bir renk yoğunluğuyla görecek ya da hiç görmeyecektir. Sonuçta gökkuşağı bir yanılsamadır."
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.