Batılı ya bedenini geliştirmek, ya derece almak ya da rakibi yenmek gibi bir hedef peşinde spor yapıyor. Zen sanatı olarak spor yapacaksak bunu Zen ruhu ile yapmalıyız. Bu da önemli olanın sonuç değil süreç olması anlamına geliyor.
Yaşamsal olan konservelenemez, zamana dayanıklı kılınamaz. Yaşam bir andan ötekine tazeliğinde yaşanmalıdır. Çünkü hiçbir an diğerine benzemez, tutulamaz, yinelemez.
Reklam
Sutra
Etkisi, içindeki beş sesli -a, e, i, o, u- harfin etkisi kadar derindir. Om mani padme hum Tibet'in Budist kitabından gelir ve "sen ey lotüs’teki mücevher!” demektir.
Sakin oturuş sırasında içimizden her türlü düşünce, duygu ve hayalin yüzeye çıkacağını söylemiştik. Bunların kimi ilginç olabilir, kimi korkutucu, bazısı sıkıcı. Çalışma, içimizde beliren herşeyi yargısız ve değerlendirmeksizin gözlemlemektir. Düşünceler ya da duygular yüzeye çıkmaktadır! Hepsi bu! Sonra düşünce ve duygular kaybolur, derken yenileri belirir! Aynayı hiç ilgilendirmez önünden sizin mi, yoksa bir sineğin mi geçmekte olduğu. Aynaya da hareketsiz bir su yüzeyi, bulunulan anda ne olursa olduğu gibi kabul etmenin mükemmel sanatına sahiptir. Ayna, bu nedenle Zen öğrencilerine sürekli bir örnek olarak gösterilir. Burada herşeyden önce sözkonusu olan, şeyleri belirdikleri gibi almaktır; hiçbirşeyi kendi sınırlı görüşlerimize göre biçimlendirmemektlr.
Sakin oturuş yoluyla bedenimizin algısını daha ince bir düzeye getirebilir, böylece bir hastalığı başlamadan önleyebiliriz. Bu çok önemlidir. Ama daha da önemlisi, sindirilmemiş eski deneyimlerin yavaşça "yumuşayarak’’ yüzeye çıkması ve sabun köpüğü gibi çözülebilmesidir.
Telefon çalıyor. Telefonu sakince çalmaya bırakarak bu sırada kendimizi gözlemlemek, buna dayanabiliyor muyuz, arayanın kim olduğuna karşı konmaz bir merak mı duyuyoruz, o anda yapmakta olduğumuz işe dikkatle devam edebiliyor muyuz; tepkimizi izlemek, bir Zen uygulamasıdır. Telefon çalarken nefes alalım, iki çalış arası sessizlikte verelim. Oynayalım bu oyunu.
Reklam
310 öğeden 381 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.