Sayısız erkek, çocuk doğurmadığım için “kadınlar” hakkında konuşmaya yetkili olmadığımı ileri sürüyor. İyi ama onlar da çocuk doğurmamışlardı. Doğurmamışlardı ama, kalıplaşmış fikirleri ve o önyargılarını rahatlıkla savurmayı biliyorlardı.
Ben sadece kadının cinsel özgürlüğünde bağımsız kalabilmesini, erkeği seçerken kurulmuş düzenin alışkanlıklara ve maddi çıkarlara mahkum edilmemesini istedim.
Erkek oldukları için öylesine kabarıyor, kendilerini öylesine bir üstünlük duygusuyla aldatıyorlardı ki; kadınlığımın bana acı vermediğini anlamalarına olanak bile yok.
Kendi geçmişimden kurtulmayı, kendi kendime yetmeyi, kendim hakkında karar verebilmeyi çok özlemiş, bu özgürlüğüme kavuşunca da dört elle sarılmıştım ve bunu kimseye kaptırmak niyetinde değildim.
Ayrıca sömürgeciliğin de kesin bir yenilgiye uğrayacağına inanmıştık; Gandi’nin Hindistan’daki coşkun mücadelesine, toplumcuların Vietnam’daki direncine güveniyorduk.