Burnumuzun dibinde yeni bir faşizm yuvasının yerleşmesine razı değildik.
Sayfa 63
Oysa her şey umduğum gibi çıkmadı.
Sayfa 5
Kapıları kapatıp tek başıma kalmak ve yabancı gözlerden kurtulmak ne büyük mutluluk!
Sayfa 10Kitabı okudu
Bazen öyle
Kapıları kapatıp bir başına kalmak ve yabancı gözlerden kurtulmak ne büyük mutluluk!
Sayfa 12Kitabı okudu
Varoluşçuluk
"Bu Varoluşçuluk sözcüğü Sartre'ın ve benim bütün eserlerimize kene gibi yapıştırılıyordu. Bir açık oturum sırasında Sartre bu damgaya itiraz ediyordu; 'Benim felsefem varoluşçuluğun felsefesidir, kabul; fakat varoluşçuluğun ne olduğundan pek haberli değilim' diyordu. Ben de onun tedirginliğini paylaşıyordum. Yazdığım bütün kitapları bu sözcükten habersiz kaleme almıştım, herhangi bir felsefeden değil, doğrudan doğruya kendi yaşantımdan, kendi deneyimlerimden yararlanarak yazmıştım kitaplarımı. Buna rağmen, boş yere direnmiş olduk. Sonunda herkesin bizi paketlediği bu terimi biz de kabullenmek zorunda kaldık."
Sayfa 101Kitabı okudu
"Sayısız erkek, çocuk doğurmadığım için “kadınlar” hakkında konuşmaya yetkili olmadığımı ileri sürüyor. İyi ama onlar da çocuk doğurmamışlardı. Doğurmamışlardı ama, kalıplaşmış fikirleri ve önyargılarını rahatlıkla savurmayı biliyorlardı."
Şimdi bakıyorum da, o gün en önemli şey, konuştuklarımız değil, nasıl olsa anlaşıyoruz diyerek konuşmadıklarımızmış; aldanmışız oysa, fena yanılmışız, gerçek öyle değilmiş...
Sayfa 12
Terk ettiğimiz bir insanın acısını paylaşmamak, onu teselli edemememek, yanında olamamak çok acı; o sevdiğiniz insanın sizi terk etmesi gibi. Yüreğimdeki boğuk korkuları silip atabilmek için son’un çabuk gelmesini, beni fazla bekletmemesini arzuladığım anlar oluyor.
Sayfa 167
Tehlikeli bir soru dudaklarınızı yakıyorsa, telaşınız yüzünden yanılır ve bu sıkıntıdan, kurtulmak için çoğunlukla en olmayacak zamanı seçer, en olmayacak çarelere başvurursunuz.
Sayfa 107
Yabancı gelmez bazı satırlar...
Ne kadar da çoktular, tükenmeyecekmiş gibi görünüyorlardı bana! Bu saltanat yıkılacak mıydı, bu çirkin kalabalığın üstesinden gelmek acaba mümkün olacak mıydı? Daha ne kadar zaman göz yumulacaktı bunlara, en büyük insanı değerlerin kendileri tarafından temsil edildiği yalanını daha ne kadar zaman sürdürecek, çocuklarını da kendileri gibi büyütüp başımıza bela etmelerine daha ne kadar zaman izin verilecekti?
Sayfa 47
Kendi bağımsızlığına sahip çıkmış kadınların eleştirici tavrı erkeklerin gururunu incitir, onları yorar; erkeklerde dolaylı olarak öfkeli bir birikim doğmasına yol açar.
Sayfa 157Kitabı okudu
"Hayat zaten yeteri kadar uzun; sonuna geldim diye sevinirken geriye dönmek zorunda bırakmasınlar beni."
Sayfa 146 - Triolet
"Feminizm" denen akımın sınırlarına
mahkûm etmedim kendimi.
Sayfa 132
Bekliyorum, ama neyi beklediğimin farkında değilim.
Sayfa 77
Sınavlara girmenin, onları başarıyla savuşturmanın zaten ciddi bir yönü yoktu, maskaralık gibi bir şeydi bu!
Sayfa 10