Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Toplam on dört farklı öyküden oluşan, ancak hepsinin ortak noktası olan güzel bir kitap. Kadın ve erkek ilişkileri, toplumun o anki sorunlarının yansıdığı insanlar ve savaşın farklı boyutlardaki yüzü anlatılmış.
Aslında öykü kitabı okumayı sevmem. Ama Murakami kendine has üslubuyla onu da sevdirmeyi başardı. Bir yazarın birden fazla kitabını okuyunca oluşan o aşinalık bana uzun zamandır tanıdığım bir arkadaşımla görüşmüşüm gibi hissettiriyor. Arkadaşım tahmin edemeyeceğim şeyler yaşamış ve onları anlatıyor da olsa onun mimikleri, ses tonu, bakışı ve bakış açısı nasıl tanıdıksa ; sevdiğim bir yazarın kitabını okumak da aynı tanıdıklığı sağlıyor.
Yönetmen Ryūsuke Hamaguchi'in "Drive My Car" adlı filmini izledikten sonra bu kitaptan esinlenmesi sebebiyle filmin hemen ardından kitabı okudum.
Öncelikle film tavsiye edebileceğim derin bir film, kitabı okuyunca da fikrim perçinlendi.
Film bir uyarlama değil, kitaptan esinlenerek oluşturulmuş bir senaryo. Ancak kitap birbirinden farklı 7 ayrı öyküden oluşuyor ki, her bir öykü tek tek üzerinde konuşulabilecek öyküler.
Kadınların varlığıyla ve yokluğuyla tesir ettiğin erkeklerin hikayeleri "kadınsız erkekler". iyi okumalar.
İnanılmaz akıcı bir anlatımı vardı yazarın ve cümlelerinde çoğu yazara nasip olmayan zeka pırıltıları gördüm.
Kitap yedi hikayeden oluşmakta. Hikayelerin ortak noktası kadın erkek ilişkileri. Bir şekilde yalnız kalan daha doğrusu, karıları yada sevgilileri tarafından aldatıldıkları veya terkedildikleri için kadınsız kalan erkeklerin hikayeleri. Aldatılmaya verilen tepkileri çok ilginç bulduğum gibi hikayelerinde hep bir gizem havasında ilelerlediğini söylemeliyim. Şunuda belirtmeliyim hikayelerin hepsinde de az veya çok erotik bölümler vardı. Kadın erkek ilişkileri ve aldatma üzerine olunca konu, erotizmde hikayelerde doğal olarak kendine yer bulmuştu.
İlk okuduğum Haruki Murakami kitabı. Yazarın kendisiyle tanışmak için uygun bir kitap mıydı benim için soru işareti. Yazarın diğer kitapları da bu kitaba anlatım yönünden benziyor mu merak ediyorum.
Kadın erkek ilişkileri ve bu ilişkileri hayalimizde belli belirsiz canlandıran karmaşık bir resmini yazar başarıyla çiziyor. Bir şekilde erkeklerin (çoğunlukla aldatılarak) yalnız kalmasıyla sonuçlanan yedi öyküden oluşan bir kitap. Öykülerin hepsinde de cinselliğin yoğun olması yazarın cinselliği sevdiğini düşündürtüyor. Anlatımı basit içinde karmaşık cümleler yok. Beni düşünce derinliklerine daldırmadı ya da ben dalamadım, belki de zaten kitabın böyle bir amacı yoktur.
Anlatımı akıcı, üç oturuşta kolaylıkla bitirebileceğiniz, hayat yoğunluğundan bunaldığınızda sizi yormayacak aksine dinlendirebilecek çerezlik bir kitap.
Kısacası beğendim sayılabilir. Yazarın anlatım ve konu bakımından daha farklı bir kitabı varsa okuyabilirim.
Hepinize iyi geceler dilerim sevgili Kitap Aşıkları
Sloganımız neydi covid 19 a meydan okuyorum evde kalıp kitap okuyorum.
Bize de bu sloganı uygulamak düşer ne yaptık evde kalıp kitap okuduk haliyle yeni yorumumla karşınızdayım.
Haruki Murakami'yi sevgili kitapçım tavsiye etmişti kalemi akar gider diye ...sahiden de öyle oldu yeni tanıştık ve dostluğumuz daimi olacak .
Gelelim kitabımıza ;
7 ayrı aldatılma öyküsünden oluşuyor ama bu defa durum farklı şimdiye kadar hep aldatılan kadınlardan bahsedildi sıra bu defa aldatılan erkeklerde ..
Onların gözüyle bakabilmek değişik bir histi öncelikle .Erkekler aldatılma konusunda da bizden farklı bir bakışa sahip belki hepsi olmasa da daha dingin ve mantık yönüyle yaklaşabilmişler .tabi bu kısım tartışmaya açık bir yer.
Kadınlar duygusal aldatılma üzerine daha çok dövünürken erkeklerde bedensel aldatılmanın daha can yaktığını gözlemledim .
Özellikle biz kadınlar için karşı cinsi duygularıyla gözlemleyebilmek i, anlayabilmek çin tavsiye edebileceğim bir kitaptı .
yenə Murakami və mənə hiss etdirdiyi bir sürü şey..
7 hekayədən ibarətdir kitab, hər birini sevdim. ən çox bəyəndiyim "Kino" oldu, bəlkə də bəzi yerlərdə onu özünə bənzətdiyim üçün.
"İncindin değil mi, az da olsa?” diye sormuştu karısı ona. “Ben de insanım nihayetinde, incitici bir durumda incinirim” diye yanıtlamıştı. Ama bu doğru değildi. En azından yarısı yalandı bunun. İncinmem gereken zamanda yeterince incinmedim, diye itiraf etti kendine. “Gerçek ıstırabı hissetmem gereken bir zamanda, duygularımı bastırdım. Şiddetli acı çekmeyi kabul etmemek için, olanlarla gerçekçi biçimde ve doğrudan yüzleşmekten kaçındım. Sonuç olarak da bu şekilde içi boş, cansız bir yürekle yaşıyorum şimdi.."
Murakamini kitablarında bəhs etdiyi musiqiləri dinləyərək oxumaq çox zövqlüdür. elə sevinirəm ki onun musiqi zövqünü bəyəndiyimə görə :d
11.04.20
224 syf.
6/10 puan verdi
youtube.com/watch?v=_Wd3dlE...
Üçüncü Murakami kitabım ve üç kitaplık izlenimime dayanarak konuşacak olursam: Murakami için karakter önemli. Roman da yazsa, öykü de yazsa, konu edindiği karakterlerin hakkını veriyor. Yer yer kurgu zayıf da kalsa, havada da kalsa, okuyucuda şaşkınlık yaratacak denli ilginç olaylar işlenmese de, karakterler bir şekilde ilgi çekici hale geliyor onun kaleminde. Elbette ki romanlarındaki karakterleri daha derinlikli işleme imkanı söz konusu lakin öykülerinde de karakterlerine bir ruh katmaktan geri durmamış yazarımız. Bir diğer alametifarikası da, kurguya serpiştirdiği ilgi çekici müzikleri tabii. Bu kitapta da yer yer playlistinizi şenlendirecek şarkılar bulacaksınız.
Yedi öyküden oluşan kitabımız, filme de uyarlanan bir öyküyle başlıyor: Drive My Car. Film platformunun birinde mevcut, merak edenler bir şans verebilirler. Öyküler genellikle aldatan kadınlar, bu kadınların yasını tutan erkekler, kavuşamayan aşıklar, aşksız birliktelikler, zamanda kaybolan sevgililer ve benzeri şeyler üzerine kurulu. Her biri içe işleyecek tarzda öyküler olmasa da, aralarından favorileriniz arasına girebilecek birkaç öykü bulabilmeniz mümkün. Benimkini soracak olursanız, "Bağımsız Organ" derim. "Şehrazad" ve "Yesterday" de iyiydi. Assolistimiz ve doğal olarak kitabın son öyküsü olan "Kadınsız Erkekler"i ise, muğlak bir anlatıma sahip olsa da fena bulmadım. Alıntılar mı? Azzz sonra ;)
Peki bunca öyküden çıkarılacak sonuç ne mi dersiniz? "Kadınlara inanma, kadınsız da kalma." Keyifli okumalar :)
·
Puan vermedi
Issız adamların ıssızlaşma hikayeleri yanlış iliklere iliklenen düğmelerim hikayesi murakami okumak bitter çikolata yemek gibi birşey seviyorum seni murakami
Yine bir Murakami harikası diyebilirim. İçinde yedi tane bambaşka öykü bulunuyor. Her öyküden uzun uzun kitap yazılabilir. Benim kafamda hepsiyle ilgili soru işaretleri kaldı. Ucunu çok açık bırakmış öykülerin kafanızda milyon tane soruyla başabaş bırakmış. Sanki düşün kafa yor elinden bıraksan da beyninden bırakama der gibi bir eser. Gerçi hayat da böyle değil mi? Milyonlarca soru işareti ve milyonlarca söylenmemiş sözcük bırakmıyor mu aklımızda? Hayat gibi bir eser öyle diyebilirim.