... fakat kafam her şeyi büyüten bir büyüteç gibi... Oraya giren her şey, yünlü bir kumaş üzerine damlayan yağ lekesi gibi belli olmadan genişliyor, büyüyor... Başka bir şey düşünmek isteyince muvaffak olamıyorum...
" ... fakat kafam her şeyi büyüten bir büyüteç gibi... Oraya giren her şey, bir yünlü kumaş üzerine damlayan yağ lekesi gibi belli olmadan genişliyor, büyüyor... Başka bir şey düşünmek isteyince muvaffak olamıyordum... "
... fakat kafam her şeyi büyüten bir adese* gibi... Oraya giren her şey, yünlü bir kumaş üzerine damlayan yağ lekesi gibi belli olmadan genişliyor, büyüyor... Başka bir şey düşünmek isteyince muvaffak olamıyordum...
*büyüteç
Kafam her şeyi büyüten bir büyüteç gibi... Oraya giren her şey, ise yünlü bir kumaş üzerine damlayan yağ lekesi gibi belli olmadan genişliyor büyüyor...
“Belki yollarda gördüğüm insanların çoğu da benim gibi veya bana yakın vaziyette, fakat kafam her şeyi büyüten bir büyüteç gibi… Oraya giren her şey, yünlü bir kumaş gibi üzerine damlayan yağ lekesi gibi belli olmadan genişliyor, büyüyor…”
Fakat kafam her şeyi büyüten bir adese (büyüteç) gibi... Oraya giren her şey, yünlü bir kumaş üzerine damlayan yağ lekesi gibi belli olmadan genişliyor, büyüyor...