Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Ey Yüceler Yücesi! Allah hiçbir kimseyi güç yetiremeyeceği bir şekilde yükümlü tutmaz. Herkesin kazandığı iyilik kendi lehine, işlediği fenalık da kendi aleyhinedir. Ya Rabbenâ! Eğer unuttuk veya kasıtsız olarak yanlış yaptıysak bundan dolayı bizi sorumlu tutma. Ya Rabbenâ! Bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ya Rabbenâ! Takat getiremeyeceğimiz şeylerle bizi yükümlü tutma. Affet bizi, lütfen bağışla kusurlarımızı, merhamet buyur bize! Sensin Mevlâmız, yardımcımız! Kâfir topluluklara karşı Sen yardım eyle bize!.”(Bakara, 2/286)
TEK İLÂHIMIZ SENSİN SEN... Adamın birisi Yahyâ b. Muâz rahimehullah’ın yanında; اذْهَبَا إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى فَقُولَا لَهُ قَوْلًا لَّيِّنًا لَّعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَى “Firavun’a gidin, çünkü o tağutlaştı. Öğüt alması yahut korkması için ona yumuşak söz söyleyin.” ayetini okumuştu. (Tâhâ, 43, 44) Âyeti dinleyen Yahyâ b. Muâz şöyle diyerek ağlamaya başladı: إلهي هذا رفقك بمن يقول أنا الإله ، فكيف رفقك بمن يقول أنت الإله “Allah’ım! ‘Ben ilâhım’ diyene şefkatin böyleyse, acaba ‘Sen (hak) ilâhsın’ diyene şefkatin nasıldır?” (Tefsîru'l-Beğavî, sf.2/314) Ey Rabbimiz! Biz sadece seni hak ilâh olarak tanıdık. Bizi affeyle, bağışla. Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfir topluluklara karşı bize yardım eyle. (Allâhumme Âmîn)