Bu sayıda Turgut Uyar var; bu sayıda Hasan Ali Toptaş var; bu sayıda Mahir Ünsal Eriş röportajı var. Yani yine yok yok Kafka Okur'da. Hatta Damla Katuk da 'Kafkaesk Varoluş' u kaleme almış. Çok da güzel şiiri bol bi sayı olmuş.
En sonuna Tiffany'de Kahvaltı kitabını da kaleme almışlar ki bu yazıdan sonra bi koşu gidip almış ve merakla okumuştum.
Yaşadığım çok kötü günler, yaşadığım anlardaki yoğunluğunu yitirdi. Yaşadığım iyi günleri de unutmuşum.
Sonuç: anlamsız bir ortalama. Neden de galiba hep tek başına yaşamaya zorlanmam. Toplumsal düzen gereği, mutluluğu tek başına aramam. Bin türlü hesaplı kargaşadan tek başına çıkabileceğim konusunda şartlandırılmam. Benim için ve benim durumumda olanlar için nerden bakılsa önemli olan sonuçtur. Anlık mutluluklar (mutsuzluklar birikir) birikmiyor.
Ey insan! Sen alemin gözbebeği, kainatın özü ve yaratılmışların en şereflisisin. Sarsıl! Ruhuna ve en önemlisi yüreğine yönel. Çünkü yürek seni yanıltmaz. Ve en zoru başar. En zoru şüphesiz insanken insan kalabilmektir.
"Yaşadığım çok kötü günler, yaşadığım anlardaki yoğunluğunu yitirdi. Yaşadığım iyi günleri de unutmuşum.
Sonuç: anlamsız bir ortalama. Neden de galiba hep tek başına yaşamaya zorlanmam. Toplumsal düzen gereği, mutluluğu tek başına aramam. Bin türlü hesaplı kargaşadan tek başına çıkabileceğim konusunda şartlandırılmam. Benim için ve benim durumumda olanlar için nerden bakılsa önemli olan sonuçtur. Anlık mutluluklar (mutsuzluklar birikir) birikmiyor. "
Turgut Uyar (1976)
Uzun süredir aklımda olan bir edebiyat dergisiydi Kafkaokur. Kapağında Hasan Ali TOPTAŞ görünce ve geçenlerde malum aynı zamanlarına denk geldiği Bin Hüzünlü Haz kitabını okurken aldım. Kitaba bayıldım üstüne üstün zaten bu adama karşı bir zaafiyetim oluştu. Çok seviyorum Toptaş'ı hemen başladım okumaya. Bu arada böleceğim incelemeyi ama içinden Canım Kardeşim filmi vardır bilirsiniz. Tarık Akan, Halit Akçatepe ve Kemal Sunal'ın oynadığı bir çocuk vardır kansere yakalanan onu mutlu etmek için çalarlar falan. Onun posteri ve 3 farklı isme ait ayraçları da çıktı çok sevindim ve beğendim.
Neyse Toptaş'ı öylesine güzel incelemiş ve irdelemişler ilk sayfaları çok beğendim. Sonra Ece Temelkuran'ın denemesi var çok muazzam. Evet buraya kadar çok güzel bundan sonrası ise deneme, öykü, anlatı, şiir çoğunlukta olmak üzere farklı türlerle bezenmiş bir dergi oldu. Çok beğendim diyemem ve bu dergilerde en beğendiğim isim hala Sabitfikir... Üstüne çıkan olmadı henüz. 2 aylık bir periyotta olması belki düşündürebilir. Dediğim gibi Toptaş ve Temelkuran için alınabilir.