Umut ÇELİK

siyah perdesini çekince gökyüzü. ışıldadı bir yanda ay, bir yanda yarin yüzü. ne hüzünlü bir gecedir bu gökyüzünde bütün sevdiklerim. hiç bir şey, ulaşılacak gibi değil.
Reklam
artık nasil soğuyacak? bu yürek yangını. kar da yağmaz artık bu aydan sonra.
kristal bir avizenin yere düşmesi gibi, öyle işte, paramparça...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
güneşli ve soğuk bir gün. uzun bacaklı flemenkler leylekler gibi etrafımda dolaşıp benden şüpheleniyor.bacakları balerinler gibi eğilip bükülüyor. yüksek bir tepeden anadolu coğrafyasını izliyordum. uzakta bir leopar gördüm, gün batımına doğru yürüyordu.
fırtınalı bir gece de gezintiye çıkmıştım.sokak lambalarının altından geçerken, gölgem de yanımda beliriyor, çevik bir at gibi duvardan duvara atlıyordu. derken fırtına şiddetlendi. önce şapkama sonra paltoma saldırdı. bir elimle şapkamı bir elimle de paltomun eteklerini tuttum. aynı şey gölgemin de başına gelmişti.ona bakarken, gecenin sessizliğini moğol mızrağı gibi delen bir kahkaha basıverdim.
Reklam
gerçek dost, hayatın nadir bağışlanan armağanlarından birisidir.
çok eskilerden bir hatıra yıldız gibi ışımada gecenin karanlığında. bir merdiven uzanır göğün sonsuz karnına. kimbilir hangi hatıram yanar kimbilir hangi sevdiğim oturur o yanan yıldızda.
bu dedikodu adeta şehrin üstünde dolaşan güvercin sürüsü gibi dolaşıp bütün sokaklara yayıldı.
eski bir anı çıtırdadı derinlerinde kalbimin. birden sarıverdi, yakısı tüm bedenimi. sıcak bir yaz günü bozkırda yayılan yangın gibi.
sislerin içine saklanmış kadim bir orman da olmak isterdim. ne zaman yapıldiğı bilinmeyen serin bir kulube içinde kuş sesleri ile uyumak isterdim. sabah esecek meltem rüzgarında ve yükselen güneşin ışıltısında o güneşli maziyi o güzel eski günleri anmak isterdim.
Reklam
bir örümcek arkadaşım var. evi odamin köşesindedir. dans ederek inip çıkar, bir zemine, bir tavana doğru. ben ona balerin diyorum. yedi bacaklı, narin balerin.
kiralik gelinlik
düğünün simli atmosferine sarhoş bir meteor gibi habersiz girdiği için alev alan ve "bu yanık kokusu da nereden geliyor abi" diye soran arkadaşımın dediğine göre satın alırsan otuz, günlük kiralarsan da yirmi bin ediyormuş şu dönemde. demek ki sonsuzluk eksi bir gün, on bin lira ediyor. hayatlarımız iyice değerini yitirdi, poundun
uzakta bir ağustos böceğinin sesi, çekiyor yavaşca geçmişe doğru beni.
2.614 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.