döneceğim yerde insanlar soğuk
vidanları kuru
gözyaşları yağmurlarda saklanırken
bakışlar boşluğa asılıyor vicdana karşı,
havalar ısınsa bile insanlar hep aynı kalıyor.
Doğu'nun ücra ve soğuk'" bir yerinde iklimler
değişmiyor mesela. Bir çocuğun parmakları kuyunun kenarını sarmaladığında bu çok katmanlı sorular bambaşka bir pencereden anlatılıyor. Bu bedenlerin biraz daha sahici biraz daha sakin, durgun olduğunu yaşına rağmen yüzünden hemen okuyuveriyorsun. Tarlayı sürerken, topladığı mahsülleri sepetinde yol boyu birazını düşürerek taşırken, okulunun ilk günü yüzüne önce hafif bir tebessüm yerleştirip dağ yoluna kendini vururken görebiliyorsun onları. Bir defter çıkartıp torbasından kaleminin ucunu bastıra bastıra yüzü sayfalarına pek bir yakınca dururken kırılırsa kalemini değiştirmediğini, çocukluğun belki zor ama insanlığın ne denli ileri olduğunu bir parça olsa gözlerinden oracıkta okuyuveriyorsun. Ortak bir vicdan geliştirebilmek için sessiz bir anlaşma var onların aralarında. Pek çekimser, saçları örgülü genç kızları, gülümsemeleri arasında hiçbir fark göremediğiniz erkek çocukları..