"Kafamı geriye doğru yasladım ve gökyüzüne baktım. Yıldızlar her yerdeydi. Çiçekler de yıldızlar gibiydi. Tek bir çiçek, ay ışığının altında güzel görünmeyebilirdi. Aynı tek bir yıldızın gökyüzünde dikkat çekmeyeceği gibi. Ancak bir arada durduklarında uyum içerisindeydiler. Onları güzel yapan da buydu; bir arada olmaları."
"Bazen yaptığınızdan pişman olup suçluluk duyacağınızı bildiğiniz halde yine de onu yaparsınız. O an geri dönüşü olmayan bir yola girmişsinizdir. İleriye doğru yürümeye devam ettikçe önünüze tanıdıklarınızın gözyaşları ve hayal kırıklıkları çıkar. Yaptığınızı düzeltmeye çalışırsınız, bu çoğu zaman işe yarar ama işe yaramadığı zamanlar da vardır. Mesela birinin canına kıymak, onu tam anlamıyla yakarak kül etmek, geri dönüşü olmayan ve affedilemeyecek kadar ağır bir suçtur. Bu suçu beraberinizde ölünceye kadar taşımak zorundasınızdır. Omuzlarınıza sizden başka kimsenin asla göremeyeceği bir yük binmiştir. Artık bu yük ve beraberinde getirdiği sorumluluk size aittir."
"Dünyam tamamen karanlığa gömüldüğünde, bu yaşayan her kötülüğün sonu olmuştu. Bunu tüm ruhumda hissetmiştim ve bu hissettiğim son şey olmuştu. Bu sefer, her şey gerçekten bitmişti."