Bencillik bir hastalıktır. Yalnızlaştırır, hırçınlaştırır, çatışma yaratır ve köreltir.
İnsanın yüksek amacı başkaları için de fayda üretebilmek olmalı…
Biri diğeri için vardır bu hayatta.
Insanlar birbirleri için yaratılmışlardır. Birinin varlığı diğerininkine bağlıdır.
Ekmeğinden yiyen yoksa bir fırıncı ne işe yarar ki?
Akıllı bir fırıncı pişirdiği ekmeklerle açların karnını doyurduğunu, onları iyileştirdiğini, onlara çalışma ve üretme fırsatı verdiğini bilir. Buna göre yaptığı ekmeğin en temiz, en leziz, en işe yarar, en faydalı ekmek olmasını ister, bunun için çabalar. Karnını doyurduğu insanları tanısa da tanımasa da bu hayatı onlarla birlikte yaşadığını bilir. Bir öğretmenin, bir öğrencinin, başka sanatlarda ustalaşmış emektarların, annelerin, babaların, yolcuların karnını doyuruyor olmak, onların gücünde ve sağlığında emeğinin olduğunu bilmek o fırıncıya ayrıca bir sorumluluk verir, vermelidir. Çünkü o fırıncının da varlığı, beslediği insanların varlığına bağlıdır. Onlarla alışveriş içindedir.
Bu yüzden de en lezzetli, en temiz, en güzel ekmeği pişirmelidir o. Hatta ustalığını başkalarına da aktarmalıdır ki hayat devam ettiği sürece güzel ekmekler pişmeye devam etsin.