Zeynep...
Zeynep'in üniversite hayatı özel bir okulda başlamaktadır. Ne kadar klişe bir konusu olsa da yazım konusu hiç klişe bir şekilde değildi. Oldukça akıcı ve güzeldi. Zeynep ve Rüzgar'ın tesadüfen tanışması ve hayatlarını birleştirmesi mükemmeldii...
Ta ki sonunda üzücü bir ayrılık söz konusu olana kadar...
Gülce ve Ali naif ve bir o kadar tatlı bir aşka sahipti ben çok saygı duydum...
Ve kitap da en çok sevdiğim yönü ise herkesin ağzından bölümler mevcuttu her konuda çok güzeldii
~ Sevgili 7 yaşım senin bana verdiğin emaneti koruyamadım. Yaşamak için çabalayan o minik ruhun şuan kocaman olmuş ve ölmek için çabalıyor. Şuan oyunlarında ve hayallerinde yalan söylediğin yaştasın. Keşke o minik ruhun gibi kalsaydım. Çünkü o yalanın sonu hain bitti. ~
''Bu kadar zor olduğunu bilmiyordum için yanarken geçmişin ile yüzleşmenin.''
Geçmişim geçmişte kaldı diye sevinirken yanımda dolaşıyormuş. Benim ne yaşadığımı bilmezken içimde yaşadığını anlatmamak zormuş. Kalbin bu yolda sana yol gösterecekken durması zormuş. Geçmiş ile yüzleşmek zormuş be bayım.
Bayım şuan neredesiniz ne yapıyorsunuz bilmiyorum ama sizi çok özlüyorum...
Kırık kalbimin tüm renklerine...
~Babasından sevgi görmemiş, annesinin güçlü kızları babasının nefreti olan kızlar, bir kere bile babasına sarılmamış olan kızlar, babasın seveceği saçını dövmek için tutan babaların kızları, onun dnasını taşıdığı için kendinden nefret eden kızlar. Üzülmeyin biz her şeyi kendimiz başardık bunu da başaracağız. Hepinize tatlı göz yaşları biriktiriyorum.