Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir marksist. kapitalist gelişmeye, ulaştığı düzey ve böylece sınıf ilişkilerinde yarattığı değişimler ve sınıf mücadelesi için yarattığı yeni koşullar açısından bakar. Toplumda modern sınıfların oluşumuna, pro­letaryanın gelişmesine, kırsal kesimdeki farklılaşmaya ve proleterleşmeye, tüm bunların bir arada prole­taryanın siyasal iktidar mücadelesi için yarattığı ola­naklara bakar. Niteliği ne olursa olsun her kapitalist gelişme kendiliğinden ve kaçınılmaz olarak bu sonuç­lara yol açar.
Sayfa 93 - Eksen Yayıncılık, 1990, 1.Baskı.Kitabı okudu
19.yüzyıl, kapitalizmin serbest rekabet ve dünya pazan çağıydı. 20.yüzyıl, kapitalizmin tekeller ve dünya ekonomisi çağı oldu . İkincisi birincisinin ya­rattığı tarihsel ve iktisadi temeller üzerinde yükseldi; gelişmesinin, bazı özellikleriyle dönüşmesinin, yeni bir aşamaya ulaşmasının ifadesi oldu. Rekabet ge­lişerek, böylece üretimin ve sermayenin yoğun­laşmasını besleyerek, tekele dönüştü. Sanayi serma­yesi ile banka sermayesinin birleşip kaynaşmasıyla oluşan ve tekelci egemenliğin temelini oluşturan mali sermaye, ağlarını dünya ölçüsünde ördü. Binlerce yıldan beri tarımsal yalnızlık içinde yaşayan "tarihin kenarında kalmış ulusları" kapitalist gelişmenin gir­dabına soktu ve bu gelişmeyi kendine tabi kıldı. Ulu­sal ekonomik çitleri parçaladı. Ulusal kapitalist eko­nomileri tarihe gömdü, kapitalizmin dünya ekonomisi dönemi başladı. Çoğaltılabilecek tüm bu olgular üre­tici güçlerdeki muazzam bir gelişmenin ifadesi ve so­nucuydular. Ve bütün bunlar, aynı zamanda ve bu aynı nedenle, proletarya devrimleri çağının tarihsel ve iktisadi temellerinin ifadesi oldular, sosyalizme geçişin maddi koşullarını oluşturdular. Tekelci kapi­talizm kendisini doğuran rekabetçi kapitalizm karşısında tarihsel bakımdan büyük bir ilerlemeyi ifade etti. Onun gelişmesinin ileri bir saghası, en yüksek aşaması oldu. Tarihin diyalektiği işledi, ge­lişmesinin doruğu kapitalizmi tarihsel gelişmenin en­geli haline getirdi, gelişmesiyle sosyalizmin evrensel koşullarını yaratan tekelci kapitalizm, bu aynı neden­le evrensel planda gericiliğin temeli ve temel dayanağı oldu.
Sayfa 86 - Eksen Yayıncılık, 1990, 1.Baskı.Kitabı okudu
Reklam
"Bugün kapitalist dünyada egemen sınıfı devirmek daha da umarsız bir girişim olurdu, daha da pahalıya patlardı. 1917'de Rus bir işçinin belki de zincirlerinden başka kaybedeceği bir şey yoktu. Batılı bir işçinin kaybedecekleri bundan çok daha fazladır ve o bunları kaybetmek istemez."
Sayfa 36 - Yordam Kitap, 1.Basım, Kasım - 2017, İstanbul.Kitabı okuyor
Duvarsız bir dünya günümüz insanı için cehennemdir. Medeni insanın ruhsal dengesini sonsuza dek kaybetmesine elektrik, kanalizasyon ya da iletişim sistemlerinin çökmesi değil, duvarların yıkılması neden olacaktır. Bu yüzden duvar ustalığı kapitalist anlamda ilk gerçek meslektir.
Sayfa 143
Kapitalist sistem, basit zevkleri insanları harekete geçirmek­te ustaca kullanmıştır. Ancak bu sistemde sürekli bir mücadele hali söz konusu olduğundan insanları kaygıya sürükleyerek, psikolojik sorunların artmasına sebep olmuştur.
Marksist eleştiri, sosyolojik eleştiri gibi genellikle bir sanat olayının nedenlerini araştırır. Ancak sosyolojik eleştirinedenlerin çeşitli olabileceğini iddia ederken Marksist eleştiri ekonomik koşulları ve toplumdaki sınıf çatışmalarını esas alır ve olayı bunlarla açıklar. Örneğin, sanatın kökeninde'iş'in yattığını, ilkel toplumların yaşamak için giriştikleri faaliyetlerden doğduğunu; romanın orta sınıfın güç kazanması sonucu ortaya çıktığını; 'sanat için sanat' öğretisinin kapitalist düzende sanatçının toplumdan koparak kendini yabancı görmesiyle başladığını ve burjuva sınıfına karşı bu tutumun "her şeyin satın alınabilir bir meta haline geldiği bu dünyada sanatçının meta üretmeme kararından" doğduğunu gösterir. Kısacası sanatın, sanat türlerinin, akımlarının, üsluplarının ekonomik altyapı ve sınıf çatışmalarıyla ilişkilerini belirterek bunların nedenlerini ortaya koyar.
Reklam
Muhammed (asv) Medine'ye giderken, Mekke'nin kapitalist, melaşmacı ve hegemonik-bölgesel ekonomik dayatmacı yapısını kırıp bu işlevleri Yesrib'in gariban ve müstezaf kabileleri vasıtasıyla yeniden kışkırtmayı düşünmüyordu. Şehir, kapitalistlerin değil imalatçıların, zenaatkarların, el becerisini ortaya koyanların şehri idi. Şehirdeki ticaret, emekle, verasetle, bağışla, kısaca hak bir yolla elinde servet biriken her bireyin, herhangi bir pazar yeri tekeli ile karşılaşmadan, herhangi bir haraç-işyeri açma harcı-belediye rüsumu-kira- oda giriş bağışı... vs. gibi maddi külfete de yakalanmadan mallarını sundukları açık bir pazar imkanı tanıyordu. Bu muhtevasıyla biz Medine'yi, tarih boyunca varlığını sürmüş ve günümüzde de kuruluşu itibarı ile tekelciliğe boyun eğmekten kurtulamamış şehirler arasında görmüyoruz.
Sayfa 200 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)
Dünya sürekli bir hareket ve gelişme halindeyse, eskinin ölmesi ve yeninin büyümesi bir gelişme yasasıysa, açıktır ki, artık “değişmez” sosyal sistemlerin, özel mülkiyet ve sömürünün “sonsuz ilkeleri”nin, köylünün toprak ağasına, işçinin kapitaliste baş eğdirilmesine ilişkin “öncesiz ve sonsuz düşünler”in varlığı olanaksız bir şeydir. Bu yüzden, nasıl bir zamanlar feodal sistemin yerini kapitalist sistem aldıysa, kapitalist sistemin yerini de sosyalist sistem alabilir.
Kapitalist düzen
Bizde işin bütün ağırlığını işçiler, köylüler, taşır ve öyle bir durumdadırlar ki, ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar bu hayvanca durumdan kurtulamazlar. İşçilerin durumlarını düzeltmelerini, kendilerine boş zaman ve dolayısıyla eğitim olanağı sağlayacak iş ücretinden elde edilmiş artı değerlerin hepsi, bütün ücret fazlalıkları kapitalistler tarafından ellerinden alınır.
Sayfa 116 - İş Bankası Kültür Yayınları
Çalışın, çalışın emekçiler, toplumsal serveti ve bireysel sefaletinizi büyütmek için. Çalışın, çalışın ki daha da yoksullaşınca çalışmak ve sefil olmak için daha çok sebebiniz olsun. İşte budur acımasız kanunu kapitalist üretimin.
1.000 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.