Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı keyifle, su gibi okuduktan sonra bu kitaba aynı hızla başladım ama ilk öyküden anladım ki daha ağırbaşlı davranmak, üzerine daha çok düşünerek ilerlemek gerekiyor. Birbirinden oldukça farklı atmosferde iki kitap olduğu için Çavdar Tarlasında Çocuklar'dan sonra Dokuz Öykü'yü okumak bunaltabilir biraz, kendimde gözlemledim bunu. Ama bu bunalma beğenmeme anlamında değil kesinlikle, beklentimi daha fırıldak, daha akıcı tutmamdan kaynaklı olan bir şey. Havada kalan, öncesini ve sonrasını sizin tasarlayabileceğiniz onlarca farklı karakterin oluşturduğu bu öyküler içinde en çok sıradışı çocuk Teddy'nin öyküsü aklımda yer etti. Bu aykırı karakterler okuyucuyu birbirinden farklı birçok ruh haline büründürüyor. İyi okumalar. ^^