Her yer o zaman yağmurlu ve ıssız bir bahçeye bürünüyordu ve ben de otların arasında kabuğunda kar çürükleriyle yürüyen bir kaplumbağa gibi yalnızlıktan uğul uğul uğulduyordum.
Ne kadar yalnızız!
N; Samanyolu Galaksisindeki yıldızların sayısı,
fp; gezegen sistemleri bulunan yıldızların oranı,
ne; belirli bir sistemde çevresel koşullar açısından yaşanmaya elverişli gezegenlerin sayısı,
fl; hayatın başladığı ve yaşanmaya elverişli gezegenlerin oranı,
fi; akıllı canlılara ait hayat şekillerinin geliştiği gezegenler,
fc; haberleşebilecek
Hımmm
Bir şeyleri sakince ve bazen yavaş yavaş sindire sindire yapmanın psikolojik olarak sağlıklı olduğunu düşünüyorum.Şöyle bir gözlem yaptığınızda evinde tek başına vakit geçiremeyenler,oturup saatlerce kitap okuyamayanlar,tek başına sosyalleşemeyenler,odaklanıp film izleyemeyenleri görmek mümkün.Bazen kaplumbağa gibi yapmalısınız ki kendinize maruz kalıp varolmayı yaşarken bazen de sıkılmayı iliklerinize kadar hissetmelisiniz.Hareket etmek hareketli olmak çok başka bir şeyken ama bunları yapabiliyor olmak da çok başka bir şey.Bunu oturup bir düşünelim.
Yavaşla...
Yavaşlarsan hızlı gidersin.
Ne kadar doğru bir cümle değil mi? Biliyoruz ki çağımızda geçim derdi, her şeye bir yetişme çabası derken yavaşladığımızın farkına varamıyoruz. Asıl istenen olmuyor maalesef ve bunu zamanın hızlı geçmesi, işimi yetiştiremedim, bugün iyi değildim vs gibi bahanelerle kendimizi tadmin etmeye, mutlu olmaya, yaşamdan zevk almış gibi yapıyoruz. Halbuki dostum bunun tam tersini yaparsan daha tadmin olursun. Tavşan ile kaplumbağa hikayesini bilir misin? İşte onu tekrar hatırla ve uygula;)
Dışarısı çirkinleştikçe, bir kaplumbağa gibi kapanmıştım sert kabuklu kendime
Kabuğunu terk eden kaplumbağa gibi geride kalanın ne olacağı kimin umurundaymış.
Sayfa 114 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Sınavdan sonra ben;
Kabuğuna çekilmiş bir kaplumbağa gibi yaşıyordu; herkesle her tür ilişkisini kesmişti
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 21. Baskı Aralık 2021Kitabı okuyor
Kendinizden, olduğunuz kişiden,
kendinizle taşıdığınızdan kaçamazsınız.
Kabuğunun içindeki kaplumbağa gibi,
biz de ruhlarımızın evini taşıyoruz.
Dünya üzerindeki ülkeleri gezmek sadece
sembolik bir yolculuktur. Nereye giderseniz gidin,
hâlâ kendi ruhunuzu arıyorsunuzdur.
-Andrey Tarkovski
Sayfa 204
80 syf.
1/10 puan verdi
