Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ancak Cumhuriyet kurulduktan sonra komşu ülkelerle barış düzenine geçilmiş, köyleri söndüren savaşlar durmuş, aşar kaldırılmış, ama yüzyıllar içinde bir kez köylünün boynuna geçmiş olan ‘karabili’ halkası gene orada asılı kalmıştır. Köye eğitim ışığı götürmemiş, üfürük, tükürük cumhuriyet yıllarında bile temizlenmemiştir
Sayfa 1 - LiteratürKitabı okudu
Osmanlı'dan bize geri bırakılmış, yoksul, köylüsü karabili içinde bir Türkiye kaldı.
Sayfa 134 - Niçin yaşar Köy Enstitüleri?Kitabı okudu
Reklam
Parmak izi, batı ülkelerinde polislik, karakolluk iş anlamına gelir. Bizde ise başkadır; karabili'yi simgeler, en başta okuma yazma bilmezliği....
Sayfa 151Kitabı okudu
“Bir çok kötülüklerin nedeni karabili-dir!” Deniyor. Karabiliyi kırmanın ilk çaresi okur yazarlık. Bu yüzden halkı okur yazar kılması gerekiyor. Bu görüş,yalnızca alfabetizm demek değildir. Okur yazarlıkla birlikte, dünyaya yaradılışlı bilgiler, pozitif bilimlerin köye ilk adımda gerekli olanları,yurttaşlık bilgileri,yaşam bilgileri,tarih,coğrafya,aritmetik, geometri, yeni tarım bilgileri,el sanatları öğretmek gerekiyordu.
ŞAHİN - Sayın Baykurt, Köy Enstitülerinin ana amaçları neler­di? Bu kurumla Türkiye'de neler elde edilmek isteniyordu? BAYKURT - Birinci soruyu konuşurken görmüştük. İlk amaç, Türkiye'de, özellikle köylüler arasındaki cahilliği ortadan kaldırmaktı. Çünkü o yıllarda köylüler arasında yapılan hesap­lamalar son derece üzücüydü. Gerçekte
Türkiye'nin çoktan beri bir köy sorunu olageldi, hala da var. Altı yüz yıllık Osmanlı devleti köyden vergi dedi aldı, asker demiş tüketesiye almış; ama köye şu diyecek hizmet götür­ medi. Yalnızca, olup bitenlerin "kitaptaki yeri"ni gösteren bir hoca yolladı, o da çoğalan mollalar şehirde barınmadığı için. Köy kendi halinde, sert
Reklam
(...)Fakir Baykurt’un “Bizim Köy Enstitüleri” kitabını okudum. Kitabın başlarında yazılan “Karabili” sözcüğü beni çok etkiledi... Karabili; cehalet demekti. Uz.Dr. Galip Kırıcı YOAK: BİR SICAK EL- BİR KİTAP
"Parmak izi, batı ülkelerinde polislik, karakolluk iş anlamına gelir. Bizde ise başkadır; karabili'yi simgeler, en başta okuma yazma bilmezliği..."
Parmak izi , batı ülkelerinde polislik , karakolluk iş anlamına gelir. Biz de ise başkadır ; karabili ' yi simgeler, en başta okuma yazma bilmezliği... Yirminci yüzyıl bitip giderken imza atmak yerine parmak basanlarımızı... Seçimlerde imza atamayıp parmak basarak oy kullanan yurttaşlarımızı... Sandıklardan demokrasi adına çıkan çoğunluğu...
Sayfa 151Kitabı okudu
Türkiye'de Cumhuriyet'i kuranlar, yıkılan imparatorluğun yağmacılarına karşı bir Ulusal Kurtuluş Savaşı vererek tarih sahnesine çıktı. Bunlar yurdu dış düşmanlardan kurtardı. İçerdeki yoksulluk, sömürü ve karabili ile de savaşmak gere­kiyordu. Yapılacak iş çoktu. Bunların biri kuşkusuz eğitimdi. Atatürk başta iken bu alanda pek çok işe girişildi. Epeyce de başarı kazanıldı. En başta yeni yazının kabulüne ilişkin yasanın çıkarılması. Millet Mektebi denilen akşam okuma yazma kursları... Bunların üstüne de olumlu girişimler var. Ama sonuç ne? Şimdi nerdeyiz? Şimdi Cumhuriyet altmış yaşındadır. Uluslararası değerlendirmelere göre Türkiye "az gelişmiş", "geri bırakılmış", yada "bıraktırılmış" ülkeler arasında anılıyor.
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
Ancak Cumhuriyet kurulduktan sonra komşu ülkelerle barış düzenine geçilmiş, köyleri söndüren savaşlar durmuş, âşar kaldırılmış, ama yüzyıllar içinde bir kez köylünün boynuna geçmiş olan “karabili” halkası gene orada asılı kalmıştır. Köye eğitim ışığı götürülmemiş, üfürük, tükürük Cumhuriyet yıllarında bile temizlenmemiştir.
Sayfa 1
Parmak izi, batı ülkelerinde polislik, karakolluk iş anlamına gelir. Bizde ise başkadır; karabili'yi simgeler, en başta okuma yazma bilmezliği....
Sayfa 151Kitabı okudu
Karabili
Kurtuluş Savaşı'ndan çıkan ülke, işgalci devletleri kendi ülkelerine gönderip, çürümüş ve çökmüş padişahlığı da başından atıyor. Daha savaş sürerken bile ülkede bir de "iç düşman" bulunduğunu, buna karşı da bir savaş açılacağından söz ediliyordu. Çok derinlerde saklanan bu iç düşmanın adı ise "karabili" . Yıl 1927.. Genç Türkiye'nin nüfusu 13.6 milyon. Bu nüfusun %8'i okuma/yazma biliyor. Cumhuriyet kurulduktan sonra yapılan reformların çoğu "karabili" yi yok etmeyi amaçlıyor. Millet mektepleri, şehirde halkevleri, köyde halkodaları, eğitmen kursları,köy enstitüleri.. Yıl 2019.. 96 yılını devirmiş Türkiye Cumhuriyeti'nin bugün nüfusu 82 milyon.. Bu nüfusun %96,5'i okuma/yazma biliyor. O günden bugüne ülkenin hala en büyük düşmanı "karabili". Neyi değiştiremiyoruz?
Unutulmaz Köy Enstitüleri
Unutulmaz Köy Enstitüleri