Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
DÖNER DİYE BEKLEDİM Saymadım, hasretinle bu kaçıncı yılbaşı! Bir ihtimâl de olsa döner diye bekledim. Ne bir demet karanfil, ne bir damla gözyaşı; Bir hâl hatır sormayı dener diye bekledim… Şu kışta kıyamette ömrüme düşen karda Bir dostuma uğrayıp ahvâlimi sorar da Belki de bir nedamet, bir merhamet duyar da Yenilmez gururunu yener diye
Reklam
Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğrunda ölümlere gidip geldiğim Zulamdaki mahzun resim. Görüşmecim yeşil soğan göndermiş Karanfil kokuyor cigaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin.. -Ahmet Arif-
Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğruna ölümlere gidip geldiğim, Zulamdaki mahzun resim, Haberin var mi? Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş, Karanfil kokuyor cıgaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin... #Ahmet #Arif #Şiirdir
Karanfil Fanzin’in 15. Sayısı Çıktı - Edebiyat Haber Portalı edebiyathaberleri.com/haber/1246/kara...
Kurşun yarası Kızıl karanfil gibi açmış alnında İstanbul'da Beyazıt meydanı'nda... NAZIM HİKMET TAYLAN ÖZGÜR!
Reklam
Ağlama karanfil Beni de ağlatma Sil gözyaşlarını Yeşerecek sevdan Kutlu tohumlarla Körpe dudaklarda Aldırma söylenen o sözlere Sen dağıt etrafa mis kokunu Umudu sevgiyi özlemlerini Ve hasretleri Susadım karanfil Çöllerde kavrulan Kurumuş toprak gibi Kelepçe vurulmuş Yemyeşil gövdene Ben özgürlüğe hasret
Karanfil suyu neyler gülüm Güzel kokuyu neyler İki baş bir yastikta O göz uykuyu neyler
Bir çift güvercin havalansa Yanık yanık koksa karanfil Değil unutulur şey değil Çaresiz geliyor aklıma. [Melih Cevdet ANDAY]
Karanfil Fanzin'in 17. Sayısı Çıktı - Edebiyat Haber Portalı edebiyathaberleri.com/haber/1691/kara...
Reklam
“SENİ SEVEN NEYLESÜN” VE BEYNUN AKYAVAŞ M. NİHAT MALKOÇ Nice sözde meşhurlar vardır ki, ne yazık ki bulunduğu yerin hakkını vermeden o noktaya gelmişlerdir. Niceleri de vardır ki haksız yere nisyan bulutlarına gömülmüşlerdir. Fakat her şeye ilaç olan zaman, bunları elemesini, adaleti tecelli ettirmesini bilmiştir. Zamanın nisyan bulutlarında
GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER M. NİHAT MALKOÇ “Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi? Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi? Ne kaldı elimizde baharından, yazından?... Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?” (“Değer mi?”- Servet YÜKSEL) Gönül telimizi
YERÇEKİMLİ KARANFİL Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel O başkası yok mu bir yanındakine veriyor Derken karanfil elden ele. Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk Birleşiyoruz sessizce. -Edip Cansever
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.