Kendisine uzanan eli tuttuğunda, kadının yapmacıksız, samimi bir şekilde tokalaşmasına şaşırdı.
Onunla birlikte içeri giren hava, salondaki bütün erkeklerin dikkati çekmişti.
Aralarındaki mesafeye rağmen, kadının büyüleyici cazibesini hissedebiliyordu.
Saçlarını da açmış, omuzlarından aşağı dalga dalga bırakmıştı.
Dünya baş döndürücü bir hızla değişiyordu; insan, dostunu düşmanından ayırt edemiyordu ama bu, işi daha da eğlenceli bir hale sokuyordu.
Elindeki bilgileri adam gibi inceleyerek, bilgi kaynaklarına asla güvenmeyecek, bir de arkanı her an, her dakika kollayacaksın.
Kötü bir başlangıç bütün kariyerinin rengini değiştirmiş, hiçbir şeyi hafife almamayı bu sayede öğrenmişti.
Köşeyi dönünce karşınıza ne çıkacağını bilemezsiniz!
Keşke hep böyle at sırtında, sonsuza kadar gidebilseydi.
Hem atının hem de etraftan gelen sıcak temmuz toprağının kokusunu içine çekiyordu.