z.
@kelebekvedusleri
You probably couldn’t handle it anyway
Whoa, whoa easy now Mater. You know who you’re talking to, this is Lighting McQueen. I can handle anything.
books
228 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
“Seni severken en korkak korkusuzdum.”
Sayfa 268 - Nurşan İs Tanyel
“Sen nasılsın?”
“Seninleyim.”
Sayfa 144 - Korhan Arjen Alacahan.
“Onu seviyorum. Ama o, onu sevdiğime beni pişman etmekten bir an olsun vazgeçmiyor.”
Sayfa 140 - Nurşan İs Tanyel
Okur Takip Önerileri
O, çok uzaklarda bir dağ olup yıkılsa, benim burada şehrim enkaz olurmuş.
Sayfa 37 - Korhan Arjen Alacahan.
Oyun değişmişti.
Onlara karşı kendisiydi.
Kendini kurtarmak için kendini kurtaracaktı.
Sayfa 91
“Güzel. Yemek yemeği, müziği, şampanyayı, ekimde nadir görülen güneşli öğleden sonralarını sevmene izin var elbette. Şelale manzaralarını, eski kitapların kokusunu sevebilirsin ama insanları sevmeyi aklına bile getirme. Duydun mu beni? Sakın insanlara bağlanma ve tanıştıklarına karşı olabildiğince az hissetmeye çalış. Yoksa yavaş yavaş aklını yitirirsin…”
“Ne yapıyorsunuz orada?”
“Ne yapalım?” Aybars kollarını iki yana açarak yüksek sesle konuştu.
“Biraz salıncakta sallandık biraz da tahterevalliye bindik. Beklerken çok sıkıldık, şimdi de kaydıraktan kayalım diyoruz!”
Bu mesafeden bile kaşlarını çattığını gördüğü Timur elini saçlarına attı. “Ne? Kaydırak mı?”
“He,kaydırak.” diye karşılık verdi Aybars. “Gel de kayak.”
Sayfa 396
“Ellerimin ödemesi gereken bir bedel vardı,” dedi gözlerimin içine bakarak. “Sızısı hala yanağımda demiştin, Ben de bu saatten sonra derim ki yarası hala avucumda.”
Sayfa 336
“Yoruldun mu? Kovayım mı herkesi?”
Gülümsedim. “Yapar mısın?”
“Yaparım.” dedi düşünmeden.
“Bu size hiç yakışmaz beyefendi.”
“Bana aşk için her şey mubah, dendi.”
Sayfa 519 - Aral & Lina.
“Bu fotoğraflar sanırım aynı senelerde çekilmiş,” dedim fotoğrafları kastederek. “İstesem seni dövermişim,” diye sataştım ona. “Bir vursam uçarmışsın.”
Güldü bu söylediğime. “Sen niye uçurmaya kaçırmaya başladın yine bir şeyleri?”
“Sevgiden.”
Sayfa 502 - Aral & Lina.
Avcumu yanağına yaslayıp parmak uçlarımı şakağına yasladım.
“Kim varsa burada onun esiriyiz.”
“Ne yaşatıyorsa bize, onun eseriyiz,” dedi benim ona dediğim gibi. “Ve sevgilim,” diye devam etti. “Her şeye rağmen biz çok güzeliz.”
Sayfa 470 - Aral & Lina.
Tarık ona gülümsedi. “Kayar kardeşim. Hayatımız kayar, gönlümüz kayar,” derken gözlerini ikimizin arasında gezdirdi ve devam etti. “Bardak da kayabilir pek tabii. Ziyanı yok.”
“Ne anlatıyorsun abicim sen ya?” diye sordu Şahin gülerek. “Bırak romantizmi Dostoyevski yapsın canım, sen Çaykovski.”
Sayfa 370
“İyi ol lütfen. Ben sen değilim, teselli edemem seni Aral. Ne olur iyi ol.”
“Varlığın benim en büyük tesellim.”
Sayfa 339 - Aral & Lina.
Güney, Deniz’e sataşmak için elindeki waffle tabağını esnaf lokantası komisi gibi getirip Aral’la ortamıza bıraktı ve gözlerini bana çevirdi gülümseyerek. “Yan tabureden gönderdiler hanımefendi.”
Ona gülümsemeden edemezken gözlerimi Aral’a çevirdim.
“Teşekkürler çok incesiniz.” dedim Güney’in bana biçtiği role uyarak.
“Afiyet, şifa olsun hanımefendi.”
Sayfa 321 - Aral & Lina.
Yaram kapanmıyordu benim zaten. Açılıyordu sürekli. Dikiş tutmuyor, iz bırakmıyordu. Ben, hep kanıyordum.
Sayfa 294 - Lina Kara.