"Anlayabileceğini sanmıyorum," dedi Mercy yavaşça. Benim gibi yetiştirilmenin ne demek olduğunu sen bilmezsin. İlk günden itibaren, bir felakete karşı hazırlıklı olmak kafama kazındı.
Bundan kurutulamıyorum. Her ne kadar bunun bir gün olabileceğine inanmak istemesem de gerçekleşme ihtimaline karşı bu mekanı hazır tutmak zorundayım."
Sayfa 284 - Salon YayınlarıKitabı okudu
Anlayabileceğini sanmıyorum," dedi Mercy yavaşça. Benim gibi yetiştirilmenin ne demek olduğunu sen bilmezsin. İlk günden itibaren, bir felakete karşı hazırlıklı olmak kafama kazındı. Bundan kurtulamıyorum. Her ne kadar bunun bir gün olabileceğine inanmak istemesem de gerçekleşme ihtimaline karşı bu mekânı hazır tutmak zorundayım."
"Kıyamet hazırlıkçısı olduğunu biliyor muydun?"
"Tabii ki. Yaz tatillerinde ona yardım ederek uzun zaman geçirdim. Diğer kulübelerden biri, benim yıllar boyunca kestiğim odunlarla dolu." İçi dolu dolaplara acı ile baktı. "Bu, benim de bu yaşam tarzını seçtiğim anlamına gelmiyor."
"Bu, yaşam tarzından da öte bir durum," dedi Mercy. "Bir yaşam felsefesi. Kendini, başkalarına bağımlı olmaktan kurtarma. Sadece kendine güvenme."
"Hiç kimse tamamen tek başına hayatta kalamaz. Başkalarına ihtiyacımız var."
"Mizah, basit bir başa çıkma yoluydu ve polisler bunu sıkça kullanırlardı. Saygısızlık değildi. Sadece dedektiflerin, kalplerini, insanlığın karalık tarafından kaynaklanan korkunç görüntülerden koruma çabasıydı."
"Başka bir insana böyle kötülükler yapan insanların zihniyetini anlayamıyordu. Özellikle, bir zamanlar sevdiği kadına.."
"Kötü insanlar her yerde var," demişti. "küçük kasabalar, büyük şehirler, Afrika köyleri... Bundan kaçamazsın."
"Ama her zaman bir ertesi gece vardı."
"Gerçeklerden vazgeçme. Bütün gerçekleri söylemek de gerekmez!"
"Bilmen gereken şey, güçlü bir insan olduğun ve bir başkasına zarar vermediğin sürece, canın ne isterse onu yapabileceğin, seni mutsuz eden şeyleri değiştirebilirsin."