224 syf.
5/10 puan verdi
Merhaba arkadaşlar, Kuran-ı Kerim'de geçen Hz. Yusuf'un hikâyesini bilmeyenimiz yoktur muhtemelen. En güzel kıssa olarak bilinen bu hikaye, Yusuf süresinde bizzat Rabbimiz tarafından dile getirilmiştir. Nazan Bekiroğlu da bu hikayeyi kitap haline getirerek okuyucularına sunmuştur. Ama bu kitabı okuduğumda keşke hiç yazmasaymış dedim. Çünkü bilinen bir hikaye ancak bu kadar berbat yazılabilir. Sürekli tekrarlanan aynı cümleler, hikayenin çoğunu atlaması ve anlaşılmayan karmakarışık bir dil... Eğer bu güzel hikayeyi okumak istiyorsanız lütfen başka bir kaynak tercih edin. Peki bu hikayeden ne anlamamız gerekir? Öncelikle herkesin bir yazgısı, kaderi olduğunu ve onu yaşaması gerektiğini... Nasibimizin bir gün bizi bulacağını... Her zorlukla beraber bir kolaylığın da olduğunu... Kuyuya düşsek bile Rabbimize güvenmemiz gerektiğini... Zindanlara düşsek bile bize yine de güzel kapıların açılabileceğini... Bunun gibi bir sürü ders çıkarıyoruz. Keyifli okumalar dilerim...
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202114.8k okunma
Reklam
Benim adım insanların hizasına yazılmıştır. Her gün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu. Keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olmasaydım
Konuşmayı sevene, dinlemeyi seven arkadaş lazım.
ALGERNON Sonunda bütün kadınlar anneleri gibi olurlar; Bu, onların dramıdır. Erkeklerde böyle olmaz. Bu da onlarınki. JACK Bu söylediğin akıllıca mı? ALGERNON Bu, kesinlikle böyle yazılmış. Keşke medeni dünya hakkındaki gözlemler bu denli doğru olsaydı.
“Ne önemi var ki, hayat yaşadıklarımızdan çok hayal ettiklerimiz değil mi zaten? Ama keşke gerçeğe toslamasaydım.”
Sayfa 313 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Keşke yüreklerimizi de yıkayabilseydik Geçen zamanın kirlerinden...
✓ Keşke ruhumu da bir yara bandının altına yatırıp birkaç gün dinlendirebilseydim...
Sayfa 377 - İndigo YayınlarıKitabı okuyor
“Keşke erkek olarak dünyaya gelseydim!” Sözünü bir çok defa tekrarlamış olduğunu çok iyi hatırlamaktadır. Erkek kardeşinin doğuşu yalnızca kendi pabucunun dama atıldığını ifade etmekte kalmamış, aynı zamanda onu son derece incitmiştir; çünkü kardeşine, bir erkek çocuk olarak, kendisinin hiçbir zaman göremediği kadar iyi davranılmıştır. Bu eksikliği telafi edebilmek çabası içerisinde, her zaman işlerinin altından kalkamıyormuş gibi bir tavır takınmak zorunda kalmıştır.
Reklam
Keşke şöyle yapsaydım belki severdi, deme. O senin için ne yaptı da sevdin sanki? Akıl işi değil, gönül sevdi mi gerisi bahane. Cemal Süreya
*Siyasetin bende yarattığı etki*
“Duyduğun sözler, keşke biri kalksa da şu herifi iki tırnağı arasında eziverse, diye düşünmene yol açacak. Derken herkesin onu alkışladığını duyacaksın. Haykırmak gelecek içinden, çünkü kendin mi gerçeksin, onlar mı gerçek, bilemeyeceksin. Yoksa bir salon dolusu kurukafanın arasında mıyım ben, diyeceksin. Yoksa biri ansızın benim kafamı mı boşalttı, diye merak edeceksin. Ama bir şey söylemeyeceksin, çünkü çıkarabildiğin sesler artık o salonda lisan sayılamaz.”
" Şunu iyice akılda tutmak lazım azizim; maalesef hiç kimse kendi hayatında istediğini, istediği zamanda ve istediği şekilde gerçekleştiremiyor. Bizde herkes 'keşke' demeye meyillidir. Herkes, 'Hayatımı yanlış yaşadım,' diye hayıflanmayı sever. Yetmiş yaşına gelir, yine de bunu der."
Keşke, diyordum sık sık, bu hikaye on yıl sonrasında geçseydi de bu iki heybetli dahiyi terapi ortamında karşılaştırabilseydim: Filozof Nietzsche ile Psikanalist Freud.
Keşke bundan başka bir dünya daha olsa; mutlaka vardır, vardır ama biz insanlar oraya gittiğimiz an, oranın bu lanet dünyadan hiçbir farkı kalmayacak.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.