SMA'LI BEBEKLER Evimizden dışarı adım attığımız an olmasa bile birkaç yüz metre mesafe ilerleyip köşeyi döndüğümüzde; ismini SMA olarak bildiğimiz kas hastalığı ile mücadele eden bir bebeğin yardım standı ile yüzleşiyoruz maalesef.. Bahse konu bu hastalık ile mücadele eden ailelerin, tedavi için evlatlarını yurtdışına ulaştırması ancak
128 syf.
2/10 puan verdi
Keşke...
Keşke... Keşke herkes çevirmen ve editör olmasa... Keşke her önüne gelen yayınevi kurmasa, kuramasa ya da her eseri basmasa... Keşke bunları denetleyen bir mekanizma olsa ya da en azından basmadan önce birine (sokaktan geçen biri bile olabilir) bir kez okutsalar kitabı... Keşke sanatı sanat yapan şeyler sanatçılara bırakılsa, her şey para için yapılmasa... Buradaki "keşke"ler uzar gider. Keşke kitapla ilgili bir şeyler yazmaya başlamadan önce bu tarz şeyler zorunda kalmasaydım... Zevaco'nun bu kitabı iyi mi kötü mü yorum yapmak zor. Edebi dilden uzak bir çeviri. Muhtemelen internet ortamında ulaşılabilecek herhangi bir otomatik çeviri aracı hem daha iyi çeviri yapardı hem de en azından bir üslup yaratırdı. Noktalama yanlışlarını, özne yüklem uyumsuzluklarını, çeviri hatalarını geçtim "imkansızdı" kelimesini "imkan sızdı" diye yazmak nedir lan diye sövdüğüm yerler oldu. "de", "da", "ki" gibi yanlış yazılmaya müsait olanların yanlış yazılmasını bir nebze anlarken kelimeyi yanlış çevirmek, yazmak ve son okumadan böyle geçmesi tam anlamıyla ciddiyetsizlikten başka bir şey değil. Bunun yanısıra çevirmen bir karakterin ismini bir kaç sayfa sonra unutmuş mudur ya da kafasına göre inisiyatif mi almış nedir Giovanni olan adam bir anda Civanni oldu, bu kadar kötü bir çevirinin ilerleyen sayfalarda doktor civanıma bağlaması muhtemel diye de düşünmedim değil. Kısacası okumayın. Sadece bunu değil rastgele çeviri yapan yayınevlerinin hiçbir çevirisini okumayın. Hem harcanan zamana, hem kendinize, hem harcadığınız paranıza, hem yazara, hem esere ayıp. Yazıktır ulan
Kara Şeytan
Kara ŞeytanMichel Zevaco · Dorlion Yayınevi · 20231 okunma
Reklam
√ SAMİM-İ TAKDİM √ Olur olmaz hayallerin, muhakkak olur sanıldığı henüz o çocuk yaşlara dayanır olmaz olası gerçeklerle tanışlığım benim.. Saçları okşanan şımarık Okşan kadar pırıl pırıl iken döküldü ipek teli saçlarım! Öpülerek pembeleşen yanakları ile yetişen ve bugüne kadar bir kez olsun ah çekmemiş olduğunu bildiğim şu bizim doğuştan sakar
Gerçek olmasa keşke ..!
Avustralyalı Kamileroi'ler, cesaretini kazanmak için cesur bir insanın kalbini ve ciğerini yerler. Avustralya zencileri için bir insanı öldürüp içyağını çıkarmak ve ona sarınmak çok sık rastlanan bir şeydir... Zulular bir düşmanın alnının ortasını ve kaşını yemekle, bir düşmana gözlerini kırpmadan bakma gücünü elde edeceklerini düşünürler...
Uluslararası Hukuk Yok Devletlerarası Hukuk Var Bir diğer hatırlatma da arkadaşların sözünü ettiği uluslararası hukuka dairdir. Bana göre uluslararası hukuk yoktur, devletlerarası hukuk vardır, devletlerin hukuku vardır. Türk devlet hukuku, ulusal hukuk değil devlet hukukudur. Ve bir devletlerarası hukuk vardır. Birleşmiş Milletlerin Hukuk'u
Sayfa 220Kitabı okudu
Birkaç Sayfa Sözyaşı
ve yine kendimle aynada baş başayım. Orada sadece benim gördüğüm bir vücut var. O vücutsa farklı itici sevilmeyen; dokunulan hissedilen ama sevilmeyen. Annesinin dokunmadığı, öpmediği, kıskandığı, düşmanı, rakibi olarak gördüğü o vücut. Babasının... O bedenin babası yok. Babalar gerçek değil zaten. Tanrının babaya benzetilmesini şimdi daha
Reklam
" Keşke,keşke'ler hiç olmasa... 🍃" @Sanarmin🍁
"İnsanın neden niyesi ya da niyeleri olmalı?" sorusuna kendim üzerinden cevap vereyim. Ne olur sizde detaylı bir şekilde kendi sebeplerinizi düşünün. Birincisi: İYİ BİR KUL OLMAK İkincisi: İYİ BİR İNSAN OLMAK Üçüncüsü: İYİ BİR EVLAT OLMAK Bunlar paylaşıldı önceki alıntılarda (huzursokagi) Dördüncüsü: İYİ BİR EŞ OLMAK zorundayım.
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.