İntikam; taş atana taş atmak değil, taş atanı unutmak, atılan taşı saklamaktı benim dünyamda. Öyle yaptım. Göğsümün ortasına, kalbimin durgun sularına atılmış o taşı, hayali bir yakut gibi boynuma taktım. Üzerine tırnağımla iki çift laf kazıdım. Güneşe doğru tutunca daha net okunuyor: “Güvendiğiniz dağlara kar yağdığında, üzülmeyin. Kıç üstü oturun ve sessizce aşağı doğru kayın. Baharı görene kadar...”