Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir.” —Kierkegaard
Varoluşa bir parmak çalıyorum. Hiçbir şey koktuğu yok! Neredeyim ben? Kimim? Bu dünya denen yer de neresi? Bu dünya da ne demekmiş? Søren Kierkegaard
Reklam
Kendimi artık hiç tanıyamıyorum. Kafamın içi ihtiras fırtınalarıyla kabarmış bir deniz gibi uğulduyor. Ruhumu bu durumdayken biri görmüş olsaydı, onu korkunç bir hızla uçurumun ta dibine yönelmiş gibi pruvasıyla denizi yaran bir tekneye benzetirdi. Soren Kierkegaard, Ya / Ya Da
Dergâhçıbaşına bak sen, kendisi Cioran diyor, Kierkegaard diyor, felsefe diyor, dünyayı takip ediyor, her şeyi biliyor ama kızlar okuyamazmış diye buyuruyor.
Arapçamı ilerletip, Kierkegaard'ı Spinoza'yı ve ibn Haldun'u arapça okumak istiyorum. ✨
"İnsan iki şekilde kendini yanıltabilir, ilki olmayan bir şeye inanarak, ikincisi olanı görmeyerek." - Søren Kierkegaard
Reklam
içindekiler ve sunuş
Postmodern
Postmodern
içindekiler ve sunuş ...... Postmodernlik "üstanlatılar" döneminin sonuna gelindiğini; insan, doğa ve Tanrı'ya dair evrensel bir tarih kurgusunun tehlikeli bir yanılsamadan ibaret olduğunu ve modernliğin adeta bir karabasan hâline gelerek kültür, sanat ve düşüncenin üzerine çöktüğünü
Kierkegaard, umutsuzluğu, bireyin kendisini ve varoluşunu anlamlandıramaması durumu olarak tanımlar. Kierkegaard, umutsuzluğun bir hastalık değil, bir fırsat olduğunu ileri sürer. Kendinizi tanımanız ve özgürleştirmeniz için bir yol göstericidir.
"Hayat ileriye bakarak yaşanır, geriye bakarak anlaşılır. " ~kierkegaard
Evliliği çok güzel anlatan bir görsel.
1. Friedrich Nietzsche: "Evlilik, iki insan arasında bir hapishane ve sıkıntı kaynağıdır." 2. Arthur Schopenhauer: "Evlilik, bir erkeğin ve kadının en büyük hatalarından biridir." 3. George Bernard Shaw: "Evlilik, bir insanın yanlış tahminlerini iki kişinin hayatı boyunca sürdürmesidir." 4. Oscar Wilde: "Evlilik, iki kişinin birbirlerini anlaşılmamakta oldukça yetenekli olduklarına dair bir kanıttır." 5. Søren Kierkegaard: "Evlilik, iki kişinin birbirlerine ilişkin yanılsamalarını resmi olarak onayladıkları bir sözleşmedir." Simone de Beauvoir'un evlilik ve cinsiyet rolleri üzerine söylediği bazı önemli sözler: 1. "Evlilik, kadınlara özgürlüğü vermez, onları sadece bir başkasına bağımlı hale getirir." 2. "Kadınlar, kendi kimliklerini bulmak ve kendi amaçlarını gerçekleştirmek için evlilik dışı seçeneklere de sahip olmalıdır." 3. "Geleneksel evlilik kurumları, kadınları erkeklerin isteklerine tabi kılarak onların özgürlüklerini sınırlayabilir." 4. "Kadınlar, evlilikte kendilerini bulmamalı; kendi bağımsız kimliklerini ve amaçlarını keşfetmelidirler." 5. "Evlilik, kadınları ikincil ve bağımlı konumda tutabilir; bu nedenle kadınlar kendi hayatlarını yönlendirebilecekleri seçenekleri aramalıdırlar."
Reklam
''bir insanın alçalması değil de, çakıldıktan sonraki o haline tanıklık ediyor oluşumuz canımızı sıkabilir. bir gecede bütün dişlerimiz tutmaz hale gelebilir. telafi edilebilir bir dün, dönüşü olmayan bir yarın halini alabilir. bir boşluk kendisini durmadan var kılabilir. bir yol yalnız da yürünebilir ama her yol bu yalnızlığı kaldıramayabilir. ama böyle şeylerden annemize bahsedemeyiz. mesela onlara, kalbimizi kıran kadınlardan ya da yarım kalan her şeyin bizde bıraktığı tortudan söz açamayız. çünkü annemiz bol endişedir, çokça sara nöbetidir annemiz. ele muhtaç olmamak ama öpecek bir el aramaktır annemiz. ama böyle şeylerden annemize bahsedemeyiz. hamsun'un açlığından ya da kierkegaard'ın titremesinden, annemize cehennemden. çünkü onun yarattığı cennete nankörlüktür her sözümüz. çünkü gövdesine taş yiyebilir annemiz ve yıllarca saklayabilir sızısını ses etmeden. hiç kimseyi yanına götürüp işte bu o diyemeyiz. çekip gitmelerden ya da kalmaya mecal bulamamalardan söz edemeyiz. ancak rüyamızda görürüz. sesini bir kez daha duyabilmek için ne varsa susturmayı göze alabileceğimiz hatta küstahça, dünyayı yerinden oynatacak gücü kendimizde bulmamız ama o parmaklarımızın ucunda yatarken hiçbir şey yapamamızdır annemiz. ama annemize böyle şeylerden bahsedemeyiz. aslında annemize hiçbir şeyden bahsedemeyiz. eve geldiğimizden, yemek yemek üzere olduğumuzdan, onu özlediğimizden bile. çünkü bir daha candan gülemeyeceğimizin garantisidir annemiz. ve annemiz öldüğünde sadece "artık yaşlanmayacak" diye sevinebiliriz.'' gamyuku.blogspot.com/2013/05/oglum-a...
Veritas est index sui et falsi.* *: Gerçek, hem kendini hem de gerçek olmayanı gösterir. Ölümcül Hastalık Umutsuzluk, Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Devrimci bir çağ, eylemci bir çağdır; bizimki ise reklam ve propaganda çağı. Søren Kierkegaard
Soren Kierkegaard'a "Dünya nasıl sona erecek dersiniz?" diye sordular. Oda şu cevabı vermisti. "Bir gün" dedi. "Tiyatronun perde arkasında yangın çıktı. Palyaço gelip salondakileri uyardı. Oysa izleyiciler bunun bir şaka olduğunu düşünüp alkış tuttu. Palyaço söylediklerini tekrarlayınca alkışlar arttı.Bana sorarsanız dünya böyle sona erecek. Her şeyin bir şakadan ibâret olduğunu sanan insanların tezahüratları eşliğinde."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.