Bunun içindir ki, bir gün Faik Beyle baş başa verdik, düşündük, taşındık; birbirimizle evlenmeyi pek fena bir iş bulduk: Onda benim arzularımı temin edecek kadar bir servet, bende ona muhtaç olmayacak kadar bir çeyiz yoktu. Dedik ki: Şimdi sevişiyoruz. Fakat, o zaman didişeceğiz; birbirimize ağır gelecegiz; birbirimizden nefret edeceğiz!
O bilir ki benim arzularım -hırslarım dese daha iyi olur - hadsiz hesapsızdır; evet, hırslarım, hadsiz hesapsızdır!..