Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Senden entelektüel olmaz!
"Üniversitede, en çok sevdiğim hocanın odasındaydım. Bana, “Ne olmak istiyorsun?"dedi. “Entelektüel olmak istiyorum.” dedim. “Senden entelektüel olmaz” dedi. Şaşırmıştım, sonra, kırılgan bir ses tonuyla; “Dersinizi geçmeme rağmen, sürekli dersinizdeyim. Okulda en çok okuyan, araştıran ve tartışmalara giren, hep benim?" dedim. “Senden Entelektüel olmaz”dedi. Çok kızmıştım! "Doçent tezlerin konularını bile ben öneriyorum" dedim. Prof. gülümseyerek geriye yaslandı. "Senden çok iyi bir araştırmacı olur. Ama entelektüel olmaz. Nedenine gelince, sana entelektüel olamazsın dediğimde, bana bir Entelektüel gibi 'Niçin olmaz?' diye sormadın, aksine alındın ve hiddetlendin. Yazarlık bilgi işidir. Entelektüellik bilgi değil,davranış biçimidir. Bir insanın entelektüel olması için en az 3 kuşak ailesinin okuması gerekir. Okulun önüne bak. Hepsi son model araç dolu ve hocalara ait. Her sene model yenilerler. Gerçekten böyle bir yenilenmeye ihtiyaçları var mı?Niçin bu şekilde yaşıyorlar. Çünkü o ünvanlarla gördüğün hocalarının kariyerleri ne kadar yüksek olursa olsun, ruhları feodal bir köylü. Güçlerini topluma kabul ettirmek için böyle hava atmak zorundalar. Gerçek bir entelektüel asla bu güdüyle hareket etmez. Entel feodal köylülere, artık diploma ve ünvan da yetmez. Tıpkı paranın yetmediği gibi." Prof. Dr.İlber Ortayli
Bana neden papatya diye soranlara....
Papatya hiçbir zaman bir kadın için sadece bir çiçek değildir.Papatya masumiyettir, zarafettir, bir kadının ağırbaşlılığı ve kırılganlığıdır.Çok sevmektir papatya, içten ve çok sevmek. Papatya ihtişamlı gösterişsiz sade güzelliğiyle aslında kadındır. Kadın gibi narin, sade ve aydınlık. Ve daima kırılgan...
Reklam
Ben kusursuz doğmadım, acemi ve sakardım. İyi bir insan olmaya, vicdanımı temiz tutmaya çabalarken kırıldım. Hayat çok ince ve kırılgan...
"Kimi zaman hiç uyunmamış geceler ertesinde, pazartesiler cuma oluyor, cumalar pazar. Aylar geçiyor, değişiyor mevsimler; hiç yaşanmamış gibi. Oysa ne çok sene birikti ardımda. Bilmiyorum ki, birikecek mi bir bu kadar daha? Ardıma dönüp bakıyorum da, dallarımı kıran rüzgarları bile affetmişim ama, bir kendime uzanamamış elim. Yastıklarım kuş tüyüymüş de, ağır gelmiş düşünelerim . Biriktirdiğim keşkeler, ardımdan bile söylenmeye yetermiş. İşte bütün heveslerim, genellemelerin içinde yitip gitmiş. Oysa ne çok cümlem vardı benim. Her şeye inat, yüreğimi ısıtan ne çok hayalim. Biliyorum, bu kadar kırılgan olmayı kaldırmıyor hayat. Her tökezleyişte kendi içine saklanınca, sıvazlamıyor sırtını. Pencere önü çiçekleri değiliz ki, anlayışlı bir el alıversin bir çırpıda içeri. Hadi aldı diyelim, gün ışığı olmadan ne kadar yaşanır ki?" Ahmet Haşim
İnsan, hayatın içinde bir nebzecik hüzün, Bir yanıyla güzellik, bir yanıyla keder Bir sürü duygu, bir sürü düşünce içinde, Anlam ararken kendini, bulma yolunda bir çırpınış. İnsan, sevgiyi arayan bir yolcu, Kimi zaman yüreğinde tutkulu, Kimi zaman yalnızlıkla boğuşan bir gezgin. Hayatta yol alan bir yıldız misali, Aşkla dolu, umutla yürüyen bir
Dünyada var olduğum ilk günün hatrına ...:))
Bugün benin doğum günüm, geçmişte bıraktığım kocaman kocaman yıllarım var. Mutlu, umutlu, coşkulu, ışıklı yıllar.. Hayal kırıklıkları, hayaller, özlemler, ayrılmalar, kavuşmalarla dolu yıllar... Kahkahalarla çınlayan, bir o kadar gözyaşları ile geçen yıllar. Paylaşarak güzelleşen, çoğalan yıllar. Aşkı, ailemi, dostlarımı bulduğum, onlarla yoğrulduğum yıllar. Kendimi ararken kaybolduğum, her seferinde yeniden bulduğum, buldukça büyüdüğüm, büyüdükçe aradığım yıllar.. Zamana, hayata, koşullara direndiğim, başkaldırdığım, mücadele ettiğim yıllar.Bazen yorulduğum, kendime kapandığım, kendimi dinlediğim, sonra yeniden, kaldığım yerden hayat yoluna yürümeye, koşmaya, sendelemeye devam ettiğim yıllar... İnsanları anlamak için durup defalarca düşündüğüm, anlayamayınca insanca diye geçiştirdiğim yıllar... Bugün bir yanım sevinç, bir yanım hüzün… Doğum günleri duygusal ve kırılgan günler çünkü..İnsan olmak belki de bu yüzden güzel... Kendi kendime "iyi ki doğmuşum, her şeye rağmen hayat çok güzel! " diyorum ve kendime bir şarkı hediye ederek günün tadını çıkarmaya gidiyorum…💃🌹☕️🎶🎈🎂☺️🎉 Mustafa Kuntay youtu.be/bLkHPEPtlN0 🎈🌹
Reklam
Kırık cam teorisine göre bir binanın çoğu camı kırıksa , insanlar diğer camları kırmaktan da çekinmezler ve bunu suç olarak görmezler . Hayat da bu teoriye benzer . İnsanlara kırılgan olduğunuzu gösterirseniz , sizi kırmaktan çekinmezler .
Sağlık huzur mutluluk getirmen dileği ile 26. Cı yaş
Bugün benin doğum günüm, geçmişte bıraktığım kocaman kocaman yıllarım var. Mutlu, umutlu, coşkulu, ışıklı yıllar.. Hayal kırıklıkları, hayaller, özlemler, ayrılmalar, kavuşmalarla dolu yıllar. Kahkahalarla çınlayan, bir o kadar gözyaşları ile geçen yıllar. Paylaşarak güzelleşen, çoğalan yıllar. Aşkı, ailemi, dostlarımı bulduğum, onlarla
697 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.