Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu hayatta seni terk edenlere dair…
Hayat ağacından düşenler için üzülme! Onlar, çetin rüzgarların, estiğinde sınadığı kuru, güçsüz ve kırılgan yapraklardır.
Ataol Behramoğlu
Zamanın hem devindiği hem durduğu bir noktada var olmak Kederi alt edip sonsuz devinimi yakalamak Sonsuz ve durağan devinimi, hayat denilen şeyi... Telaşsız ve duygusuz, derin ve kendisi Belki bir volkan ağzı kadar duyarsız, unutulmuş bir dağ gölü kadar durağan Bir genç kızın kalbi kadar kırılgan ve onarılabilir Çocuk kadar duyarlı ve unutkan Kadın kadar bağışlayıcı, bilge Şiir kadar doğurgan Aşk kadar tanımsız Ölüm kadar ölümsüz Akşamüstü (Hayatın içinde ve dışında)
Reklam
Maskülenlik toplumun dışladığı, yeni çağ pazarlama yöntemlerine aykırı bir erkek ruh şeklidir. Günümüz dünyası humanitesi, güçlü erkek olgusunu kırarak alfa dedigimiz toplumun siyahı ve ya beyazı erkeklerin varlıgını kabullenmeyip tam aksine kırılgan, dişil ruhlu, zayıf Erkek tiplerini öne sürüyor. Koyun, biat eden, karşı cinsin lafından çıkmayan, öz saygısını yitirmiş erkekler sistemle paralel şekilde ilerler. Bu erkekler manipüle edilmeye ve ileriki safhada zincirin zayıf halkaları olmaya mecburdurlar. Bu anlayış karşı cinste de daha farklı bir anlayışa sebep olarak daha eril ve dış hayatta güçlü kadın figürleriyle çarpıcı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Fakat güçlü kadın diye bir şey yoktur. Kendini güçlü olarak ifade eden kadınlar da zincirin zayıf halkalarından biridir Sistem erkeklerde baskın rolü kadınlara taşıyarak, saf ve biatçı bir insan kavramını ön plana almak istiyor. Kadınlar da güçlü roller, egolar sergileyerek pazarlamanın üst kısımlarına taşınıyorlar.
Kadrolu Yalnızlar için
unuttuklarınızı soruyorum hiç hatırlamak istemediklerinizi teninize iz bırakanları ve izinizi taşıyan tenleri görmesenizde sezdikleriniz var mı sizin unutmasanız da unutur gibi yaptıklarınız
❝Hayat çok kısa, çok kırılgan, çok gizemli. Sonuçta, hayatımız boyunca kaç kişiyi gerçekten seviyoruz? Sadece birkaçı, küçücük bir kaçı. Çoğu gittiğinde iç dünyanızın haritası değişir.❞
Paul Auster
Paul Auster
Sana yazmak, daha sadece sevgi tomurcuklanırken, ilk duyumlarla sesinle başlayan, puslu bir sabahın serinliği gibi içime işleyen bir duygu bu. Gözlerinin derinliğinde kaybolmak. Varlığın, bu gri şehre yağan ilk yağmur damlasıyla, ruhuma hayat verirken, yüreğimi yeşertiyor. Ne zaman yüreğimdeki o kırılgan tomurcuklar açmaya başlasa, kelimelerimdeki coşku, senin adınla şekilleniyor. Şimdi gözlerinin içindeki o uçsuz bucaksız ormanda kayboluyorum, her bakışta yeniden doğmak gibi. Sevginin kıyısında gezinirken, hissettiklerim kelimelere sığmaz, sadece yüreğimde fısıldanır. Dalgalar vuruyor aklıma, dalgalar vuruyor kalbime, Yolu yürürken dalıyorum, dallara çarpıyorum ben gözlerim farklı bakıyor şimdi hiç böyle olmamıştım. Bilenlere sordum; "aşk bu" dediler!
Reklam
Biz Seninle
biz senin, ancak bir su gibi yürüyebiliriz gökyüzüne. Tükendikçe belki biraz daha yükseğe, tükendikçe ağaçların kuru vücudunda. idrak edemediğimiz bir mevsimi yaşıyoruz... günlere, kısa ya da uzun demek mümkün değil.
Sevgili hayat, dileklerim var bugün; Bana sevdiklerimle beraber geçireceğim
rivayet o dur ki ! uyku ve kuyu arasındaymış ömür masalı ne üç elma düşmüş gökten ne de can verilmiş balçığa o ıssız korularda dilsiz bir söylencedir Yusuf’tur biraz biraz kuyu ve zindan ve şakırdayan zincirlerin sesi tırmalarken kulağını kölelerin yağız atların yelelerinde akan çocukluğumdur ve babam köylüdür çokça çok esmer, çok
694 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.