Direncimi kıskanan önüme çıktı. Kendilerine benzemediklerim küplere bindi. Yalan kullanmayınca çevremdekilerin ilişki düzenleri aksadı. "Biraz da kötü ol" demeye kadar vardırdılar. Önce, "Temizsin, safsın" diye başlamışlardı oysa.
Ben seni seviyorum. Bakalım sen bunu taşıyabilecek misin?
Sen taşıyamasan.. Ya da taşısan..
Ben senin benim sevgimi taşıyamadığına ya da taşıdığına dayanabilecek miyim? Yani ben bunu taşıyabilecek miyim?
Benim seni sevdiğimi taşıyıp taşıyamayacağım düşüncesi?
Bu onlardan sonra gelir.
Yavaş sesle sana söyleseydim. Sen yakında olsaydın. Konuşacak şeyler vardı, şimdi geçti.
Ama ben onları çok yakın zamana kadar saklamaya çalıştım. Senin için saklamaya.
Seni gördüm, gördüğümü sanmayorum. Seni buldum, bulduğumu sanmayorum. Seni aradım Seni düşündüm.
Sen olacak mıydın? Olur muydun?
Seni oldursaydım sen ona uymazdın.
Sen olsaydın, sen ona uymazdın.
Sonunda her şey senin için oldu. Sana oldu.
Senden bana olan şey, senden başka her şeydi.
Anladım iki sen vardı, biri sendeki iki sen. Biri bendeki sen.
Ben bunu anlayabilirdim ancak. Onun için düşündüm.
Düşünmez olaydım. Seni bulaydım.
Ya da seni bulduğumu sanaydım.
O zaman sen banaydın. Ben sanaydım.