Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu haftanın kitabı (13-20 Mayıs 2024)
Japon edebiyatı serime
Üç Köşeli Dünya
Üç Köşeli Dünya
ile devam ediyorum. En kısa zamanda geçen haftanın kitabı için kısa bir yorum paylaşacağım.
Dinci ve bilimcileri sahneden alalım!
Bilimin bir problemi çözme aşamaları üç tanedir. Önce şey muayene edilir, muayenenin sonucunda olağanüstü olan durum tespit edilir. Tespit edildikten sonra sıra tedaviye gelir. Tedavinin ardında ise başarının teyit olarak ikinci bir muayene vardır. Bu muayene sayesinde olağandışı olarak tanımlanan illetten (hastalıktan) kurtulunup kurtulunmadığı
Reklam
Gün gün yazıyorum! (5. Gün)
Sıkı dostluklar nasıl kurulur bir türlü bilemedim. Sıkı dost olduklarını söyleyenler sahiden de dost mudur? Çözemedim. Sanırım daha ilkokuldayken seçmeliydik o dostu ve sımsıkı sarılmalıydık ona! Öyle mi? İlk çocukluk yıllarında dostluk kuramadıysanız belli bir yaştan sonra -belli bir yaştan sonra dediysem de hemen hemen üniversite çağından itibaren- bu daha zor oluyor. İnsanlar fayda sağlamayan ilişkilerden kaçınıyor ya da birisi için emek vermek saçma geliyor. Yüzeysel bir biçimde arkadaşlıklar sürüp gidiyor. İçten ve derinlikli arkadaşlıkların yerini yapmacık, çıkarcı arkadaşlıklar alıyor. Bazılarımız bu samimiyetsizliği hazmedemediğinden geçici arkadaşlıklarla belki bir ömür geçiriyor. ... Kendime her gün kısa da olsa bir şeyler yazma sözü vermiştim ve bugün 3. gün. Yorum ve eleştirileriniz benim için kıymetli. Yazmak için konu tavsiyelerinizi de bekliyorum ✨ Umarım yazılarım kendine bir okur kitlesi edinir :)
Gün gün yazıyorum! (4. Gün)
Birçoğumuz bir şeyler yazıyoruzdur ya da önceden yazmıştır. Bize yeterli gelmediği veya kişisel hikayemizi yansıtmaktan çekindiğimiz için paylaşamadığımız yazılarımız muhakkak vardır defter sayfaları arasında. Biz bu mükemmelliyetçilik prangasına takılı kalırken unuttuğumuz bir şey var: bir işte mükemmel olmak için başlamak lazım! O ilk adımı atmadığımız müddetçe -yaptığımız iş her ne olursa olsun- mükemmele ulaşamayacağız. Yazmak noktasında ise metinlerimizi okutmak mükemmele ulaşabilmemiz için önemli. Onları kimseye okutmadığımız sürece kendimizi olduğumuzdan iyi ya da çok daha kötü bir seviyede görmeye meyletmemiz olağan. Olduğumuzdan kötü bir seviyede sanmamız, içimizdeki yeteneği ortaya koymamızı engellerken; çok daha iyi olduğumuzu düşünmemiz, kendimizi geliştirmemize mani olabilmekte. Metinlerimiz, okuyucusunda karşılık bulduğu kadar başarılıdır. Anlatmak istediğiniz şey ne kadar sıra dışı ve etkileyici olursa olsun onu doğru biçimde anlatamazsanız hiçbir değeri yoktur. Doğru üslubu bulabilmek için çekingenliği bir kenara bırakıp yazılarımızı olabildiğince çok okuyucuya ulaştırmamız gerekiyor. Unutma! Okuduğumuz çoğu yazar, o ilk adımı atabildiği için ismi günümüzde hâlâ anılmaya devam ediyor. ... Kendime, her gün kısa da olsa bir şeyler yazma sözü vermiştim ve bugün 4. gün. Yorum ve eleştirileriniz benim için kıymetli. Yazmak için konu tavsiyelerinizi de bekliyorum ✨
Gün gün yazıyorum (3. Gün)
"
İkna Etmek İçin Yazmak
İkna Etmek İçin Yazmak
" kitabını metin yazarlığı dersinde hocamın tavsiye etmesiyle okumaya başladım. Henüz kitabı bitirmedim ancak söyleyebilirim ki daha önce metinlerini bir okuyucuya sunmamış insanların çokça faydalanacağı -hatta onlara öz güven kazandıracak- kurgu dışı bir kitap. Okuma deneyimimiz boyunca aklımızdaki "İyi bir metin nasıl ortaya çıkar?" sorusu aydınlığa kavuşuyor. Ancak şimdiye dek bir şeyler yazmış ya da yazmak zorunda kalmış kişiler için bu kitabı okumak zaman kaybı gibi hissettirebilir. Yazarın üslubunun açık ve anlaşılır olmasına karşın bahsedilen okuyucu kitlesi için uzun ve sıkıcı gelebilir. Aynı şeylere sık sık değinilmesi yazarın sürekli olarak kendini tekrar ettiğini hissettiriyor. Bunun yanı sıra verilen anekdotların örneklerle açıklanması ve yazarın kendi kariyerinden edindiği bilgi birikimi filtresiz bir biçimde aktarmasından dolayı çoğu okuyucu kitapta tekrara düşülmesini tolere etmekte zorluk yaşamayacaktır. Özetle, yazmaya hevesiniz varsa ve nasıl yazacağınızı bilmiyorsanız size bu konuda yardımcı olacak bir kitap ancak yazarlık geçmişiniz varsa ve metinlerinize seviye atlatmak istiyorsanız bu konuda başka kitaplar araştırmanızı öneririm. ... Kendime her gün kısa da olsa bir şeyler yazma sözü vermiştim ve bugün 3. gün. Yorum ve eleştirileriniz benim için kıymetli. Yazmak için konu tavsiyelerinizi de bekliyorum ✨ Umarım yazılarım kendine bir okur kitlesi edinir :)
Gün gün yazıyorum (2.gün)
Birçoğumuzun hayatında üst üste olumsuzluklarla karşılaştığı, kötü olaylar yaşadığı ve hayatındaki hiçbir şeyin yolunda gitmediği bir dönem olmuştur. Böyle zamanlarda, yani üst üste kötü şeyler yaşadığında, kader sanki kendisine bir güzellik borçluymuş yanılgısına kapılıyor insan. Bu içimizdeki sürekli umut etme eğiliminden olabilir. Ama sırf başımıza elimizde olmayan kötü şeyler geldi diye bu dünyada mükafatlandırılacağımız sözünü bize kim verdi? Sanırım hiç kimse. O yüzden eylemsiz bir umut halinde olmak yerine toparlanıp aksiyona geçmek gerektiği her zaman aklımızın bir köşesinde olmalı. Çünkü; "Sen hüzünlüsün diye dünya durup sana yol vermeyecek." Dünya, dönmeye devam ediyor. ... Kendime her gün kısa da olsa bir şeyler yazma sözü vermiştim ve bugün 2. gün. Yorum ve eleştirileriniz benim için kıymetli. Yazmak için konu tavsiyelerinizi de bekliyorum ✨ Umarım yazılarım kendine bir okur kitlesi edinir :)
Reklam
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Okuyucu Yorumu
Zilan Erbek Arıkan
Zilan Erbek Arıkan
Cehennemin Soğuk Haritası
Cehennemin Soğuk Haritası
・・・ #Repost
Damla Gündoğan
Damla Gündoğan
with @make_repost ・・・ Cehennemin Soğuk Haritası ♡ Zilan Erbek Arıkan Kitap yorumu ♡ Herkese merhaba bugün kitaplığımda korku ve gerilim türündeki tek kitap ile karşınızdayım. Çok fazla bu tarz okuyan biri değilim ama bu kitabı görür görmez okumak istedim. Kitabın konusu dört tane genç Atlas okyanusu tarafında bir bölgeye tatile gidiyorlar . Bu tatilin amacı ise isabell ve Joseph evlenmelerine kısa süre kala joseph'in onu aldatması sonucunda joseph'in kendini affettirme geziside diye biliriz . Bu gezi sırasında Dört genç dalış yapmak isterler ve rehber ile birlikte bir mağraya gelirler. Joseph ne kadar korksada kendini affetirmek adına herşeyi yapmaya hazırdır. Dalış bitiminde su yüzeyine çıktıklarında isabell daldıkları mağrada olmadıklarını fark eder ve tam o sırada. Siyahi kabile üyeleri gelir ve onları rehin alır. Rehber tarafından kandırılarak getirildiklerini anladıklarında ise çok geçtir çünkü Artık bu dört genç onların ainlerinin bir parçasıdır. Çeşitli işkenceler, ölümler acılar okuyoruz yazarın bu konudaki hayal gücünü tebrik ederim. Güzel yazılmış ve kurgulanmış bir kitaptı bu tarz işkence, gerilim, korku tarzı kitapları okumayı sevenler için tavsiye ederim. #cehenneminsoğukharitası #korku #gerilim #işkence #matrakyorumcu #kitapyorumum #kitapyorumu #kitap #kitaplar #kitapsevgisi #kitapkurdu #kitapönerisi #book #books #bookstagramer #bookstagram #okuryorumu #yorum #okudumbitti
507 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.