Marksist-Leninist öğretiye göre, proletarya diktatörlüğü, tarihteki bütün devlet biçimleri gibi, egemen sınıfların içe-dönük bir demokrasisi, dışa, yani toplumun diğer sınıflarına, dönük bir diktatörlüğüdür. Bir farkla ki, proletarya diktatörlüğü, sınıflı toplumların tarihinde ilk kez, sömürücü azınlığın değil, sömürülen çoğunluğun devletidir.