Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kent, Saray, Günlük Yaşam

16. Yüzyılda İstanbul

Metin And

16. Yüzyılda İstanbul Gönderileri

16. Yüzyılda İstanbul kitaplarını, 16. Yüzyılda İstanbul sözleri ve alıntılarını, 16. Yüzyılda İstanbul yazarlarını, 16. Yüzyılda İstanbul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstanbul
Istanbul'da kentin temizliğinden sorumlu bir Bokçubaşı vardı. Herkesin evinin önünü temiz tutmasını, kışın evlerin önünün çamurdan aranmasını, kimsenin sokaklara çöp atmamasını, çöpün sokaklarda birikmemesini sağlar ve denetlerdi. Emirlerine karşı gelenler para ya da hapis cezasına çarptırıldı.
Sayfa 88
İstanbul
Eyüp Sultan'da kadınlar kaymakçı dükkanına giremezdi. Kadınların erkeklerle Boğaz'da ya da Haliç'te aynı kayıkta yolculuk etmeleri yasaktı.
Sayfa 87
Reklam
İstanbul
Istanbul'da geceleri evlerdeki ışıklar belli bir saatte söndürüldü. Her mahallede gece devriyesi dolaşırdı.Bu adamın bir elinde lamba, ötekinde sopa bulunurdu..Istanbul'da kimsenin geceleyin sokakta soyulma korkusu yoktu..
Sayfa 85
Kadıköy
Üsküdar'dan sonra Boğaz'ın genişlediği yerde eskiden büyük bir kent, sonra da küçük bir Yunan yerleşim merkezi olan Kadıköy vardı. Buraya bazen 'Körlerin Kenti' de denirdi, çünkü burayı kuranlar öyle bir yer bulmuşlar ki limanı ya da diğer hoş mekanları yokmuş. Üstelik daha sonra İstanbul'un kurulacağı tam karşı sahili de görmemişler..
Sayfa 76
Galata
Galata'da birbirinden duvarlarla ayrılmış üç mahalle vardı. Kullasa diye adlandırılan mahallede çoğunlukla Cenovalı Hristiyan tüccarlar yaşıyordu. Ambar denilen mahallenin çoğunluğu Yunan zanaatkarlar oluşturuyordu. Kimi kuyumcu olan Türkler ise Arap Kapısı denilen üçüncü mahallede yaşıyordu.
Sayfa 63
Yerlisi
1567'de alınan bir Divan kararıyla Rumeli ve Anadolu'dan İstanbul'a gelen halkın başıboş dolaşmaması için belirli bir biçimde kaydedilmesi ve İstanbul'un yerli halkı olarak benimsenmesi için kentte en az beş yıl yaşamış olması gerekiyordu.
Sayfa 41
Reklam
İstanbul
1575'te Divan'ın çıkardığı bir kararla İstanbul'da bulunan kasap dükkanlarından başka kasap dükkanı açılmasını, Ramazan ayı dışında kasaplardan başka kimselerin koyun kesmesini ve Hıdırlrz'den önce kuzu kesimini, bunun yanı sıra üst düzeydeki devlet memurlarının gereksinimlerinden fazla koyun almasını yasakladı.
Sayfa 39
1558'de çıkarılan bir karar surların çevresinde yapıların yapılmasını yasaklıyor, güvenlik açısından tüm pencerelerine kepenk konması zorunluluğunu getiriyordu. 1559'da çıkan bir kararla ise Galata'daki tüm yapılarda taş kullanılması ve kepenk takılmaması buruluyordu. Divan kararları, yapılarda kullanılacak keresteyi bile, tür ve nitelik olarak saptıyor, yapılardan sorumlu kişilerin işten anlayan ehil kişiler olması zorunluluğunu da getiriyordu.
Sayfa 30
Türk ve Yunan ustalar Alman ve İtalyan tarzında ev yapmayı bilmiyorlardı. Türkler için yağmur, rüzgar ve kardan korunmak yeterliydi.
Sayfa 29
Istanbul
Kentin sokaklarının dar, evlerin kötü olmasına karşın, Türklerin cami, hamam, hastane ve kervansaray yapımına çok para harcadıkları ve şahane binalar yapabildikleri görünüyordu.
Sayfa 28
Reklam
Fatih Sultan Mehmed Camii ve Türbesi üçüncü ve en yüksek tepesindeydi. Yakınında din ya da ulus ayrımı gözetmeksizin tüm yolcuların üç günlüğüne ücretsiz yiyecek ve yatacak yer bulabildikleri kubbeli 100 oda vardı. Cami çevresinde, muhtaçlara yardım kompleksi içinde bir akıl hastanesi, ücretsiz ilaç dağıtan bir hastane, öğrenciler için okullar, yurtlar ve hamamlar vardı.
Sayfa 26
Türklerde başta su, sonra da kâğıt, neredeyse kutsal sayılırdı. Kutsal kitapları kâğıda yazıldığından, kâğıdın onların gözünde ayrı bir saygınlığı vardı. Bu yüzden yerde atılmış, boş ya da yazılı bir kâğıt görürlerse hemen kaldırır, temiz bir yere koyarlardı.
Sayfa 209Kitabı okudu
320 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Çok güzel bir kitap. Metin And zaten önemli bir araştırmacı. Geleneksel Türk tiyatrosu alanındaki çalışmalarıyla biz Türkologlar tarafından tanınır. Aynı zamanda ünlü yazar Nazlı Eray'ın Tozlu Altın Kafes kitabında "yaşlı ejder" diye bahsettiği kişidir de. Dört yıl süren mutsuz bir evlilikleri vadır. Bu nedenle Eray'ın anılarında hep kötü anılır. 16. Yüzyılda İstanbul kitabı zahmetli bir araştırmanın sonunda yazılmış. Yazar kitabın önsözünde bu araştırma sürecinden biraz bahsetmiş. Kitap, "Kent", "Saray" ve "Günlük Yaşam" olarak üç alt bölüme ayrılıyor. Genel olarak Kanunî, 2. Selim, 3. Murat, 3. Mehmet dönemindeki İstanbul; 16.yy.da İstanbul'a gelen yabancı elçilerin yazdıklarından ve yaptırdıkları resimlerden yola çıkılarak anlatılmış. Kitabı seyahatnâmelere dayalı gibi düşünmeyelim. Resmî olarak elçilik sıfatıyla gelenlerin yazdıkları(ve yanlarındaki görevlilere yaptırdıkları resimler) ana kaynaktır. Dolayısıyla seyahatnâmelere göre daha güvenilir sayılabilir. Bu elçilik heyetleri istihbarat toplayıp yazdıklarıyla çizdikleriyle kendi ülkelerindeki yöneticilere doğru bilgi vermek zorundadır. Kitapta o yıllara ait bir sürü çizim de var. Kimi tam sayfa, kimi daha küçük. Ben kitabı çok beğendim. Kendim e-kitabını okudum, tarihçi olan eşim e-kitap sevmediği için ona normal kitabı aldım. Bence tarihçilerin ve tarihi sevenlerin kesinlikle okuması gereken bir kitap.
16. Yüzyılda İstanbul
16. Yüzyılda İstanbulMetin And · Yapı Kredi Yayınları · 201252 okunma
Türkler için dayak yemek,ekmek yemek kadar doğaldı. Bu nedenle Türkler herhangi bir otoriteye karşı söz dinlerler ve cezalandırılmaktan korkarlardı.
Sayfa 230 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
320 syf.
·
Puan vermedi
16 yy İstanbul
Kitap Osmanlı'nın en güçlü olduğu 16 yy döneminin İstanbul'unu anlatıyor. Kitabın temel kaynakları o dönemde İstanbul'da görev alan yabancı elçilerin kendi yazdıkları notlardan alınmış. Yani 1. el kaynaktan, hiçbir şekilde 2. el kaynak yok ve 16. yüzyılın dışına çıkmıyor. Kitabın hiçbir yerinde yazarın bir yorumu yok. O zamana
16. Yüzyılda İstanbul
16. Yüzyılda İstanbulMetin And · Yapı Kredi Yayınları · 201252 okunma
300 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.