1890'larda İstanbul

Francis Marion Crawford

1890'larda İstanbul Sözleri ve Alıntıları

1890'larda İstanbul sözleri ve alıntılarını, 1890'larda İstanbul kitap alıntılarını, 1890'larda İstanbul en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“…sokak köpekleri, dilleri dışarıda yatar ve gelip geçenlerin, yolunu bir milim değiştirmemek için onları tekmeleyerek yolun ortasına savuran bir Rum veya Ermeni yerine, yolunu değiştirecek merhametli bir Türk olmasını umar.”
Köprüye ve Galata'ya en yakın köşede bir yere oturun, şekerli veya sade kahvenizi ısmarlayın ve sigaranızı yakıp izlemeye başlayın. Manzaradaki süratli hareketlilik ve renk çeşitliliği göz kamaştıran bir görüntü cümbüşü gibi.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Boğaziçi
"Bir zamanlar Ovid'in evi olan harabenin yanında durup ıssız denizin soluk dalgalarına bakarak belki sizden artık uzak olmayan o şehri hayal edersiniz. Dünyanın en büyük boğuşmalarına sahne olmuş Kostantiniye'yi! Şehre sahip olmak için birbiriyle mücadele etmiş, hâlâ eden ve nesiller boyunca da edecek olan bütün o iyi ve kötü ırkların beşiği Kostantiniye'yi!"
Sayfa 80 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
her milletten insan, doludizgin bir hayat
"Türk kolayca aldatılabiliyor ve onun bu saflığından yararlanmak isteyen fırsatçılar dünyanın her yerinden buraya toplanıyor. Sokakları ve pazaryerlerini bu görüşle bir süre inceleme zahmetine katlanacak biri bu iddianın doğruluğuna inanacaktır. Ülke çok az şey üretiyor, ithalatı fazla değil. Akdeniz ve Karadeniz arasındaki deniz yolu üzerinde bir durak yeri sadece. Pera'nın en yüksek tepesinden, İstanbul'un Yedikule ve Edirnekapı taraflarındaki en ücra köşelerine kadar her semte yayılmış olan Rum ve Ermeni kalabalığı Türk'ü soymuyorsa neyle yaşıyor, neyle besleniyor ve neyle zenginliyor?"
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Sarığı yeşilse peygamber soyundan ve bu soydan gelenler, geçmişte Hz. İbrahim'e vaat edildiği gibi, denizdeki kum taneleri kadar çok.”
Ölüm kaçınılmaz olsa da, defin her zaman bir tarz meselesi olarak kalacaktır.
Reklam
Sonra, başka şehirlerde, güneş ışığı addolunacak kadar aydınlık gölgelerde, sıcaktan dalaşmayı bırakmış zavallı sokak köpekleri, dilleri dışarıda yatar ve gelip geçenlerın, yolunu bir milim değiştirmemek için onları tekmeleyerek yolun ortasına savuran bir Rum veya Ermeni yerine, yolunu değiştirecek merhametli bir Türk olmasını umar. O saatlerde Topkapı Sarayı'nın odalarında ve dehlizlerinde dolaşmak çok keyiflidir. O küçücük enfes kütüphanede yarım saat geçirerek sultanların harika portrelerine dalıp gitmek, hele bu değerli parşömen sayfaların emanet edileceği kadar talihliyseniz! Fatih Mehmet, Sofu Beyazıt, Kanuni Sultan Süleyman, I. Ahmet -o altı minareli camiyi yaptıran-, Yeniçerileri ortadan kaldırıp fesi getiren Islahatçı Mahmut, -bunlar ve daha pek çoğu- türlü garip tutkulara ve ihtiraslara sahip adamlar, bu büyük, eski ve parça parça inşa edilmiş sarayın duvarları arasında yaşamış, dolaşmış ve kişiliklerinin damgasını vurmuşlar. Kimileri zevklerinde bir Roma imparatorunun lüks hayallerini bile aşacak kadar şehvet düşkünü; kimi savaşçı, yalın ve haşin; kimi merhametli, kimi kana susamış, hepsi de teorik olarak -yahut hem teoride hem pratikte- despot. Onları zengin ve çeşitli ihtişamları içinde, sarıklı, mücevherli ve silahlı resmeden portreleri burada. Yüz hatlarında bazen kadınsı bir yumuşaklık sezilse bile çoğu hiddetli ve sert bakışlı, çünkü onlar sultan, sadece padişah -şahların şahı, hükümdarların hükümdarı-değil, aynı zamanda hünkar yani "kan erbabı".
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 10. Baskı 2021. İstanbul
İslam'ın Peygamberi, "Kostantiniye'yi fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir" demişti. Vaat edilmiş bu ilahi lütuf uğruna çok zorlu savaşlar verilmiş ve yiğitçe muharebeler yapılmış. Hz. Muhammed'in cesur silah arkadaşı Eyüp, Doğu'nun bu başkentine sahip olmak için Arapların
Sayfa 3 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 10. Baskı 2021 İstanbul
Konstantiniye'deki Diğer Şehirler
"Pera herkesin bildiği gibi Avrupa sefaretlerine ait kışlık ikametgahların bulunduğu ve başarılı Levanten sermaye sahiplerinin buram buram kokan perişan mahalleler arasında kendilerine muhteşem saraylar inşa ettiği aristokratik bir semt."
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
türkiye'de akşam yemeğine gitmek geceyi de orada geçirmek demektir ve ev sahibinin misafirlere yatak, terlik ve gecelik sağlaması adettendir.
331 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.