1951 yılında Ankara'da şüpheli bir ölüm hadisesinin ardından kardeşinin gizemli hayatını biraz olsun çözmek isteyen Vedat'ın gerilimli hikayesi.
Levent Cantek çizgiroman camiasının en bilindik isimleri arasında geliyor çok uzun zamandan beri, keza Sefa Sofuoğlu da nasıl büyük bir yetenek olduğunu ispat edeli bir o kadar olmuştur. bu ikilinin yaklaşık 3 yıllık çabasının ürünü olan kitap bana batıda yapılmış çok iyi örneklerden hiç de aşağı olmayan bir hikaye ve anlatı sundu diyebilirim. Adeta bir Film-Noir tadı yaşatan minimum ışık kullanılmış gri/siyah sahneler tam da olması gerektiği kadardı. Çizgilerin sadeliği ve sürükleyiciliği de anlatımı güçlendiren etkenlerden biri ayrıca. diyaloglarda dönemin diline yaklaşılmış ama günümüz okuyucusunu da bunaltmayacak şekilde dengelenmesini beğendim.
kısadan gidersek, alınır, okunur, tavsiye edilir, hediye edilir..