Belediyenin tüm hoparlörlerinden anons ettireceğim, tüm duraklara reklam verdireceğim ki bilinsin : Refik Halit çok mu çok iyi bir yazar. Iyi ki var olmuş iyi ki yazmış. Hepimiz onu Memleket Hikayeleri adındaki alanının hala en iyisi olan, zirvedeki hikayeleriyle biliriz tanırız. Tamam da biraz az kalıyor bu bilgi bu ilgi. Onun daha nice eseri var bilinmeli okunmalı diyeceğimiz. Bu da tam onlardan biri olarak karşınızda. Okurken bir an olsun sıkılmadım, öyle güzel bir romandı ki... iskenderun garında Istanbula diye yola çıkan Güldal ve Fahir trene binmeden tanışırlar, ancak Fahir Güldalı iki bin yıldır tanıdığını iddia etmektedir ve Güldala binlerce yıldır süren hikayelerini anlatmaya başlar. Biz de Tamara ve Parmis ile Amora ve Paros ile tanışırız. Roma döneminden Anadolu Selçuklu dönemine, tüm bu zaman diliminde değişmeyen aşkı, bitmeyen merak duygusuyla okuruz. Sonrası mı, iyilik güzellik.... Böylesi güzel bir aşk romanına edebiyatımız sahipmiş de haberimiz yokmuş ya bu ayıp da bize yetsin deriz, rotayı başka bir Refik Halit eserine çeviririz. Damağımızda kalan tadıyla iyi ki okumuşum, iyi ki yazmışsın be deriz bitiririz.
