Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

221B Dergisi - Sayı 23 (Kasım - Aralık 2019)

221B Dergisi

221B Dergisi - Sayı 23 (Kasım - Aralık 2019) Sözleri ve Alıntıları

221B Dergisi - Sayı 23 (Kasım - Aralık 2019) sözleri ve alıntılarını, 221B Dergisi - Sayı 23 (Kasım - Aralık 2019) kitap alıntılarını, 221B Dergisi - Sayı 23 (Kasım - Aralık 2019) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okurlar karakterlere o kadar çok bağlanıyor ki yazar yeni ve farklı bir şey yazdığında hoşlarına gitmiyor. Sir Arthur Conan Doyle da Sherlock Holmes’ü bu yüzden öldürdü. O da farklı bir şeyler yazmak istiyordu çünkü.
Türk okurlarınızla nasıl bir deneyim yaşadı-nız bugüne kadar? İstanbul’la ilgili tecrübele-riniz nelerdir? Bu benim İstanbul’a beşinci gelişim. İstanbul muhteşem bir şehir. Buraya turist olarak da gel-dim çünkü şehri çok seviyorum. Türk hayran-larımla buluştuğumda en çok hoşuma giden şey ise şu: Özellikle kadın okurlarım genelde pro-fesyonel hayatlar süren, eğitimli kişiler. Dok-torlar, mühendisler. . / Bilhassa genç Türk kadın okurlarım beni büyülüyor. ABD’deki okurlarım genelde yaşça daha büyük insanlar. Burada ise daha genç ve hevesli bir kitleyle beraber olmak bana çok iyi geliyor. Hepsine teşekkür ediyo-rum. “Çoğu yazar, hikâyenin yarısına geldiğinde bezmiş hisseder. Hikâyeden bıktığını söyler. Daha fazla okuma yapmak istemez, o noktadan sonra hikâyede neler olacağını düşünmek istemez. Tüm bunlara rağmen durmamanız gerekir. Üzerinde çalıştığınız işi bitirmeniz gerekir; çünkü hikâyeyi bütünüyle ancak o zaman görebilirsiniz.”
Reklam
Rizzoli ve Isles romanlarını en başından beri bir seri olarak mı planlamıştınız? Bu süreç na-sıl gelişti? Hayır, ilk kitabı yazdığımda bunun bir seri ola-cağını düşünmemiştim. İlk kitap olan Cerrah’ta Jane Rizzoli aslında ikincil bir karakterdi. O ki-tapta Jane’in öleceğini düşünmüştüm. Dolayısıy-la Jane’i sevimli ve sempatik bir karakter olarak çizmemiştim. Ancak kitabı yazdıkça Jane’i bir karakter olarak git u ikçe daha çok sevmeye başla-dım. Romanın sonunda da belki Jane’in kendine ait bir romanı olması gerekir diye düşündüm. O yüzden de ikinci romanı yani Çırak’ı yazdım ve okurları Maura Isles ile tanıştırdım fakat bura-da Maura yine ikincil bir karakterdi. Sonra Ma-ura’yı biraz daha yakından tanımak istedim ve üçüncü romanı yazdım. Böylece bir seriye baş-lamış oldum. Yani aslında Rizzoli ve Isles’ın ma-ceralarının seriye dönüşmesinin ana nedeni bu kadınları çok daha yakından tanımak istememdi.
2019, polisiye dünyası için üretken ve bereketli bir yıldı ancak aynı zamanda eksildiğimiz de bir yıl oldu
Saliha: Bu kadar çok çalışmış, başarılı olmuş ve torun bakmak yerine hâlâ aktif, mesleğine katkı-da bulunuyor. İdollerimden biri. Çınla: Her zaman bakımlı ve karizmatik.
Şiddete eğilimli genler taşıyan bir insan grubu var elbet u e. Buna kanıt olarak gösterebileceğimiz Hollandalı bir aile var. Ailenin tüm erkekleri ha-piste çünkü hepsinin taşıdığı ortak bir genetik bileşen var. Bunun yanında, XYY kromozomla-rına sahip erkeklerin yani iki tane Y kromozo-muyla doğan erkeklerin şiddet suçları işlemeye daha meyilli olduğunu biliyoruz. O nedenle in-sanları suça iten birtakım genetik faktörler var ancak yetiştirme de önemli bir etken elbette.
Reklam
Sevil Atasoy hak-kında kısaca bilgi vermek isterim. 1949 doğumlu. Kimya bölümü mezunu. Biyokimya alanında uzman ve tıp bilimleri doktorası yapmış. Olay yeri incelemeye, kriminolojiye ve DNA analizi konu-larına yaptığı katkılar nedeniyle ulusal ve ulus-lararası ödüller almış. DNA konusundaki çalış-maları ve kriminal laboratuvarların gelişmesine katkıları nedeniyle 2012’de “Yılın Bilim İnsanı” ödülüne layık görülmüş. Birleşmiş Milletler’de halen üyesi olduğu uluslararası uyuşturucu kon-trol kurulunun başkanlığını üstlenmiş. Şu anda Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Adli Bilimler (Forensic Sciences) Bölüm Başkanı.