Kitaplar yalnızca okunduklarında sizde uyandırdıkları , kışkırttıklarıyla değil , raflardaki varlıklarıyla bile hesaplaşmalara sürüklüyor insanı . Kitap, ömür ölçüyor.
Bazen yalnızca iki dize bile sizi bir şairle akraba etmeye yeter.
(...)
Birlikte bir kahve içmek için buluştuğunuzda çok şey konuşabileceğinizi bilmenin yürek dolgunluğuyla okuyorum şiirlerini.
...kimse kimsenin fikirlerine saygı duymak zorunda değildir .Saygı duyulması gereken , başkalarının fikirlerini serbestçe dile getirip söyleyebilme hakkıdır. Burada onaylanan fikrin kendisi değil , onun dile getirilme hakkıdır . Kaldı ki memleketimize fikir diye sürülen " şey" lerin çoğunun kulaktan dolma bilgiler , ön yargılar , hurafe mantığıyla türetilmiş yalan yanlış kanaatler olduğu düşünülürse , bu durumun insanı saygı sınırlarını korumak konusunda hayli zorladığını da kabul etmek gerekir.
Her kitap , okuru için anladığı kadardır .
Bazı okurların anladıkları, kitaplardan daha fazladır. Çünkü arkalarında önceki kitapların ışığı , gücü; yaşadıklarından oğrendiklerinin zenginliği vardır .
Yolumuzu ışıklandıracak olan bilgi , her şeyden önce kendi aklımızı ışıtmalıdır. Yoksa öğrendiklerimiz , çok çabuk " yanlış öğrendiklerimiz" haline gelebilir. Bu da bilmediklerimizin başka bir kapısı demektir aslında .