24 Saat Müslümanca Bir Hayat
İhsan Şenocak24 Saat Müslümanca Bir Hayat Sözleri ve Alıntıları
24 Saat Müslümanca Bir Hayat sözleri ve alıntılarını, 24 Saat Müslümanca Bir Hayat kitap alıntılarını, 24 Saat Müslümanca Bir Hayat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Edeb, kişinin saadet ve felâhının alâmetidir. Edeb kulu fazilet ehrâmının zirvesine çıkaran bir riyazet şeklidir. İnsandaki kemâlin miracıdır...
Sayfa 19Kitabı okudu
Âdâb kitaplarıyla kişisel gelişim eserleri arasında siyahla beyaz gibi bir fark vardır. Her şeyden önce âdâb risaleleri Müslümanın müeddeb bir hâl alarak "dâreyn saadeti"ni kazanmasını hedefler. Âdâb, dünya için çalışmayı emrederken, malın bir kısmını ahiret için sadaka olarak vermeyi telkin eder. Kişisel gelişim eserleri ise sadece "dünya saadetini" gaye edinir. Yani âdâpta dünya ile ahiret arasında tam bir muvazene, kişisel gelişimde ise daha fazla kazanma, daha yüksek makamlara yükselme duygusu ön plandadır. Edep insana kanaati emrederken, kişisel gelişim "içindeki devi uyandır" kabilinden tahrik edici komutlar verir.
Sayfa 25Kitabı okudu
Mevlana da Mesnevi'ye "bişnev/dinle" diye başlar. Dinlemeyen öğrenemez, öğrenmeyen konuşamaz.
Sayfa 124Kitabı okudu
Mü'mini üzen her şey musibettir. Sabretmesini bilen için ise her musibet bir manevî terakki vesilesidir. Müslüman musibet karşısında üzülür, gözünden yaş da gelir. Lakin korkmaz, umutsuzluğa kapılıp isyan cümleleri de kurmaz: Çünkü "kâfirlerden başkası Allah'ın rahmetinden umudunu kesmez" (Yusuf, 12/87)
Sayfa 152Kitabı okudu
Başkaları için ne infak ederseniz Allah onun yerine size yenisini verir.
Sebe, 34/39
Sayfa 114Kitabı okudu
İnsan hayvandan, Mü'min kâfirden "edeble" ayrılır.
Sayfa 91Kitabı okudu
İnsanlar bazen zahire bakar; şer olanı hayır,
hayır olanı da şer olarak görür.
"Bir musibet, bin nasihatten evladır" derler. Çoğu defa bir musibet insandaki bütün algı bozukluklarını giderir:
"Bilmezsin ki, belki Allah bundan sonra yeni bir durum ortaya çıkarır" (Tâlak, 65/1)
Sayfa 147Kitabı okudu
İnsanı hayvandan ayıran hususiyetlerden biri de hayadır. İnsan aklı ve hayasıyla insandır.
Hayayı iman besler. İmandan mahrum olan, hayadan da mahrumdur. Bunun içindir ki Allah Rasûlü ﷺ "haya imandandır" buyurdu.
Sayfa 37Kitabı okudu
Bir kul namaz kıldığı hâlde "münker"e devam ediyorsa eksiklik namazda değil ondadır. Zira sahâbenin İslam'dan önceki hayatıyla sonrası arasında köklü bir değişiklik vardır.
Sayfa 53Kitabı okudu
Batı uygarlığının elitleri, koronavirüs bütün dünyaya yayılınca doktorları üzerinden topyekün bütün insanlığa elleri dirseklere kadar, ağzı, burnu ve yüzü yıkayarak salgından korunmayı tavsiye etti. Farklı uygarlıklardan hekimler insanlara sanki, Hz.Muhammed'inﷺ öğrettiği abdesti alarak virüsten korunun! demekteydi. ABD'de taharetli klozetlerin satışında patlama oldu. "Biz Ay'a çıktık, siz hâlâ tahareti öğretiyorsunuz!" diyenler, Aydan indi şimdi evlerinde tahareti öğreniyor.
Sayfa 141Kitabı okudu
İnsan, insana mahremdir. Mahremiyet ise rahmettir. Zira içinde olanların bir kısmı dışarı çıksa insan kendinden iğrenir.
Sayfa 100Kitabı okudu
Ulemânın Allah Rasûlüne ﷺ
karşı edebi:
İmam Mâlik, Allah Rasûlü'nün ﷺ
ayağıyla bastığı toprağı atının nalına çiğnetmeyi edebe aykırı bulduğundan Medine-i münevvere de atıyla dolaşmazdı.
Sayfa 86Kitabı okudu
Allah Teâlâ ile birlikte olma şuuruna eren bir mü'min tek başına olduğunda da bir ümmet gibidir.
Sayfa 35Kitabı okudu
Güç insanı aldatır. Kimi iktidarı bulunca firavunlaşır, kimi de mala malik olunca Karunlaşır. "Her şey benim olsun" anlayışına kapılan insan "bölüşmeyi- paylaşmayı emreden" Allah azze ve celleyi siyasi, iktisadi ve içtimai alana karıştırmaz. Dini vicdanlara mahkum eden Laiklik böyle bir anlayışın ürünüdür.
Sayfa 60Kitabı okudu
İnsan bilgiye önce kulakları, sonra gözleri vasıtasıyla muhattap olur. Gözle okumayı öğrenmeden önce kulakla dinler. Bu yüzden Allah Teâlâ şu ayet-i kerimede kulakları, gözlerden önce zikretmiştir;
"Sizler hiçbir şey bilmez bir durumdayken Allah sizi analarınızın karnından dışarı çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler, kalpler verdi. (Nahl,16/78)
Sayfa 123Kitabı okudu