Öncelikle, bu kitap konusunda okuduğum her yorumla beklentim oldukça çoğalmıştı, sebebi bu mudur bilmem ama öyle vaovv, bir kitap olduğunu düşünmüyorum. Demek istediğim beni sürüklemedi, şok yaşatmadı ama pek fazla sıkılmadan, normal, düz bir tempoda ilerleyen bir kitaptı. Harika değildi ama iyi sayılırdı.
Kitabın türü polisiye; 4. Maymun ismiyle bilinen ve kaçırdığı insanların sırayla; kulağı, gözü ve dilini kesip ailesine yollayan ve en sonunda da öldüren psikopat bir katil var ve kendince adaleti sağlıyor.
Dedektif Porter, zor günler yaşamış, hâlâ tam olarak atlatamamış bir dedektiftir ve yeni bir vakayla birlikte, eskiden tanımladıkları 4. Maymun'la tekrar karşı karşıya kalır.
Kitap, katilin çocukken yazdığı günlük ile şimdiki zamandaki olaylar şeklinde ilerliyor. Şimdiki olaylar değil de, günlükte yazılanlar oldukça rahatsız edici. Aslında her şey normal başlarken, sadece çocukta anormallik var diye düşünürken bir de bakıyoruz ki normal tek bir kişi bile yok. Geçmişte yaşananlar ayrı, şimdiki zamanda yaşananlar ayrı bir hikâye anlayacağınız. Olayların geldiği nokta ise oldukça garip. Herkes kendi derdinde ve kim olursa olsun, bir duyarsızlık söz konusu, kesinlikle psikolojik olarak karmakarışık, değişik bir kitaptı.
Kitapta ortaya çıkan katilin kimliği ise şaşırtmadı. Kitabın sonunda devam kitabı için katilin, Porter'den istediği bir durum var, açıkçası merak etmiyor değil, bakalım.