6 Asırlık Devlet 6 Yılda Nasıl Yıkıldı?
Ebubekir Sofuoğlu6 Asırlık Devlet 6 Yılda Nasıl Yıkıldı? Sözleri ve Alıntıları
6 Asırlık Devlet 6 Yılda Nasıl Yıkıldı? sözleri ve alıntılarını, 6 Asırlık Devlet 6 Yılda Nasıl Yıkıldı? kitap alıntılarını, 6 Asırlık Devlet 6 Yılda Nasıl Yıkıldı? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hayatı darbelerle geçmiş entrikacılardan normal davranışlar beklemek bir kez yanlıştı. İktidara gelmeyi bu şekilde kafasına koymuş olan İttihatçılar, ordu cephede ölüm-kalım savaşı verirken, halkı kışkırtmaya devam etmekle birlikte darbe için en uygun zamanı beklemeye başlamışlardı.
Sayfa 118 - Nesil Yayınları - 2017Kitabı okudu
Avrupalıların, “Savaş sonunda sınır değişikliği kabul edilemez” açıklaması, Osmanlıların savaşı kazanma ihtimalleri üzerineydi.
Sayfa 115 - Nesil Yayınları - 2017Kitabı okudu
Edirne elden çıkacak diye yaptıkları darbeyi meşrulaştırmaya çalışan İttihatçılar, Edirne'nin düşüşüne mâni olamamışlar, Edirne'yi düşmana teslim etmişlerdi. Fakat şükür ki kaderi ilahi, Edirnelilerin yüzüne gülmüş, Edirne tekrar Osmanlı toprağı hâline gelmişti. Edirne'nin tekrar kurtarılmasını İttihatçılar, kendi hanelerine yazarlar hatta kimi kaynaklar “Edirne Fatihi Enver” diye Edirne'nin kurtarılmasını kendi başarıları olarak gösterirler ki bu kesinlikle doğru değildir.
Sayfa 127 - Nesil Yayınları - 2017Kitabı okudu
İttihatçılar, II. Meşrutiyet'in ilan edilmesine rağmen Sultan 2. Abdülhamid'in, etkin olmasa da hilafet ve saltanat makamında kalışını vatanın geleceği adına tehlikeli buluyor ve korkuyorlardı.
Sayfa 49Kitabı okudu
II Meşrutiyet ısrarı
Aydın sayılabilecek insanların, tekrarı daha önce yaşandığı halde, aynı idarenin yeniden uygulamaya getirilmesi yönündeki ısrarları hatta bunun için terörize faaliyetlerde bulunan gruplara bile alet olmaları makul görülebilecek bir tutum değildi.
Coğrafi Hırsızlıklar
Bu yollarla yepyeni zenginliklere ulaşan Batı, öncelikle İspanyollar ve Portekizler daha sonra da İngilizler ve Hollandalılar ve nihayetinde de Fransızlar olmak üzere, dünyanın bu yeni keşfedilen bölgelerindeki zenginlikleri, gasp ve talan ederek kendi ülkelerine taşımaya başlamışlardı. Fakat ne var ki, coğrafi hırsızlıklarla önlerinde açılan zengin dünyayı kendi ülkelerine taşıma sürecinde Almanya ve İtalya, diğerlerine göre biraz geç kalmışlardı.
Sayfa 64 - Nesil Yayınları - 2017Kitabı okudu
Çünkü bu, Batı idi. Çıkarı örtüşmüyorsa asla sözüne sadık kalmazdı, kalmadı da.
Sayfa 115 - Nesil Yayınları - 2017Kitabı okudu
Aşağılık kompleksi içinde
Batı hayranlığıyla sarhoş olmuş, son derece sınırlı bilgi ve düşünce yetenekleri içerisinde dünyadaki gelişmeleri anlama avantajlarını yakalayamamışlardı.
... Jön Türkler bunlara ilaveten yabancı sermayenin Osmanlı Devleti'ndeki fazlalığından, borçların büyüklüğünden (Hâlbuki, Sultan II. Abdülhamid Osmanlı Borçlarının %90'ını ödemişti) Suriye ve Filistin’de Hıristiyan misyoner papazların yoğun faaliyetlerinden de şikâyet ediyorlardı.
Sayfa 35 - Nesil Yayınları - 2017Kitabı okudu
Görüldüğü gibi devlet yönetmek, İttihatçıların yaptığı gibi sadece darbe yapmakla olmuyordu. Darbe yapıp yönetimine geldiği devleti layık olduğu gibi idare edebilecek yetenek ve tecrübe de gerekiyordu. Ki bunların hiçbir tanesi İttihatçılarda yoktu. Devlete bu kadar savaş kaybettirmiş, hezimetler yaşatmış İttihatçıların bu felaketler umurlarında bile olmuyor, bu felaketler üzerine bile uyumaya, kahvelerde kâğıt oynamaya devam edebiliyorlardı. İttihatçıların elinde askerlik, meslek olmaktan çıkmış, geçinme kapısı hâline gelmişti.*
Sayfa 147 - Nesil Yayınları - 2017Kitabı okudu