Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

99 Soruda Osmanlı

Erol Özbilgen

99 Soruda Osmanlı Sözleri ve Alıntıları

99 Soruda Osmanlı sözleri ve alıntılarını, 99 Soruda Osmanlı kitap alıntılarını, 99 Soruda Osmanlı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultan I. Ahmed'in ölümünden sonra (1617) çocukları çok küçük olduğundan, Meşveret Meclisi kardeşi Şehzade Mustafa'yı tahta geçirdi.
Sayfa 8 - İz Yayınları e-kitap
Hanedan'da 15 tahttan indirme olayı yaşanmış, Sultan I. Mustafa ise iki kez tahttan indirilmiştir. İki padişah da kendi istekleriyle saltanattan feragat etmişlerdir. En uzun saltanat süresi 45 yıl, 11 ay, 7 gün ile (1520-1566) Kanunî Sultan Süleyman Dönemi'dir.
Sayfa 18 - İz Yayınları e-kitap
Reklam
Osmanlı Devleti’nde hukukun şahsîliği ile birlikte (özellikle vergilerde) kanunlar da bölgesel ve sınıfsal niteliklidir.
Padişahların toplam sayısı 36'dır. Ancak, Sultan II. Murad , Fatih Sultan Mehmed ve Sultan I. Mustafa ikişer kez tahta çıkmışlardır.
Sayfa 17 - İz Yayınları e-kitap
İslâmı terk eden ya da bir başka dini seçen kişi dinden dönme (irtidad) bazı kuşkulardan kaynaklanmışsa, dinden dönene (mürted) gerçek anlatılarak kuşkuları giderilir, sonra yeniden Müslüman olması önerilir. Seçiminde gene direnirse öldürülür.
Sayfa 147Kitabı okudu
Osmanlılar'dan önceki Abbasîler, Samanîler, Gazneliler, Selçuklular'da Harizmşahlar gibi İslâm devletlerinde ve Moğollar'da da cülûs bahşişi âdeti vardır.
Reklam
Hekimbaşı
İlmiye sınıfından olan Hekimbaşı ülkenin en tanınmış, en bilgili hekimi olarak seçilirdi. Aslî görevi Padişahın özel hekimi olarak sağlığını korumaktı. Bu sebeple örneğin yemekler sırasında olduğu gibi sık, sık Padişahla beraber bulunurdu. Padişah Saray’dan ayrıldığında alaya hekimbaşı da katılırdı. Padişahla birlikte sefere de çıkar ve kendisine “menzil tayinatı” adıyla yüksek bir tahsisat verilirdi.
Fatih Kanunnâmesi’nde vezir’Ierle vezir-i âzam için şu kayıt vardır: «Vezir-i Âzam vezirlerle ümerâ‘nın başıdır, cümlesin ulusu odur. Bütun işlerin vekilidir. Malımın vekili defterdarlarımdır. O, nâzırıdır. Oturmada, durmada, mertebede “Vezir-i Âzam” cümleden mukaddemdir.»
İlmiye Sınıfı
Medreselerde öğrenim ve eğitiminin yaptırılması, dinî hizmetler ve yargı mekanizmasının işletilmesi İlmiyye teşkilatı tarafından sağlandığından İlmiye Tariki de kendi içinde “Tarik-i Tedris (öğretim)” ve “Tarik-i Kaza (yargı)” olarak ikiye ayrılmıştı. Tedris ile Kaza arasında tarik değiştirmek her aşamada mümkündü. Terfih sırası gelen müderrisler mevleviyete geçebilirler, kaza tarikindeki en az bir yıl sürecek hizmet süreleri sonunda yeniden müderrisliğe dönebilirlerdi.
Harem-i Hümâyûn’a getirilen acemi câriyeler önce Enderûn Mektebi usûlünde iki odalı bir mektebin “şâkirdeler” sınıfında İslâmî bilgiler ve görgü eğitimine tâbi tutulurlardı. Bu kısımda yeterince eğitilirler ve sonra “gedikliler” sınıfına alınırlardı. Artık kendilerine derecattan geçerek “Gözde, İkbâl, Başikbâl, Haseki ve Başhaseki” unvanlarına giden yol açılmış olurdu.
Reklam
Sarayın en dış kapısı olan Bâb-ı Hümâyûn’u koruyan Saray kapıcılarına “Bevvâbin-i Bâb-ı Hümâyûn” ve Babü‘s-Selâm’ı (Ortakapı) korumakla görevli olanlara da “Bevvâbin-i Dergâh-ı Âli” deniliyordu. Saray’daki haremağalarına hizmet eden “Bevvabin-i Sufiyan-ı Kule” denen ayrı bir kapıcılar sınıfı daha vardı.
Osmanlıda Yasama Sistemi
Osmanlı toplumunda devlet ile reâyâ arasındaki ilişkileri düzenleyen temel kavram “adalet”tir. Ve adalet’in dağıtımı da şer’î hukukun kriterlerine göre düzenlenmektedir. Osmanlı hukukunun yapısı özel bir “hukuklar hiyerarşisi”ne dayanır. Bu bağlamda şer’î hukuk, hâkim üst hukuktur. Bizzat Osmanlı Padişahı ile birlikte, müslim ya da gayri müslim
Arz Odası da, Padişahların Sadrâzamı, devlet erkânını ve ecnebi elçileri huzuruna resmen kabul ettiği yer olan “Dergâh-ı Muallâ” içindeki resmî makamıdır.
Haseki
“Valide Sultan” unvanı Padişahın annesine mahsustur. İlk erkek çocuğun, yani veliaht şehzadenin annesi “Başhaseki Sultan”dır. Erkek çocukların annesi “Haseki Sultan” ve kız doğuranlar da “Haseki Kadın” unvanını alırdı. Padişahın kızına da “Hanım Sultan” denilirdi.
Bir hekim dükkân açma izni almak için önce “hekimbaşı“na başvururdu. Hekimbaşı hekimin yetkili olup olmadığını inceledikten sonra bunlara bir senetle resmî ruhsat verilirdi. Yeni hekimbaşı‘na önce Sadrâzam hil’at giydirerek göreve başlatır, sonra Dârüssaâde Ağası da Enderun’a girebileceğini belli eden bir hil’at giydirirdi. Bütün bu ayrıcalıklarına rağmen hekimbaşı, teşrifatta en son sırada yer alır, merasimlere hil’atla değil (sancaklı) aba ve örfî sarık ile katılırdı. Hekimbaşı Padişah ölünce Sadrâzam ile birlikte görevinden uzaklaştırılırdı.
187 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.