Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Açılın Ben Çocuğum

Müjdat Ataman

Açılın Ben Çocuğum Gönderileri

Açılın Ben Çocuğum kitaplarını, Açılın Ben Çocuğum sözleri ve alıntılarını, Açılın Ben Çocuğum yazarlarını, Açılın Ben Çocuğum yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Demek ki insan yaşıyorsa nasıl olsa iz bırakıyor, bir zeytincinin paslanmış tabelasında bile olsa. İlla birilerinin kalbini dağlamanın lüzumu yok, iz bırakmak için...
Sayfa 101 - Benim Adım Feridun
Karanlık nedir, diye sordu baykuş. Sen daha iyi bilirsin, dedim. Bilmem, dedi. Karanlıkta ötüyor olmam karanlığı bildiğim anlamına gelmez. Sen söyle karanlık nedir?
Mine Söğüt
Reklam
Çocukların gölgelerini kendi gölgemizle kapatmayalım.
Sayfa 235Kitabı okudu
Doğayı koruyan, çevresine duyarlı, üstünde yaşadığı toprakla barışık, üretimin ne olduğunu bilen çocuğun vatan sevgisi; bayrağın karşısında iki dakika sabit kalabilen çocuğun saygısından büyüktür.
Sayfa 203Kitabı okudu
Öğretmenlik zengin olmak için seçilecek bir meslek değil bana göre.
Sayfa 176Kitabı okudu
Otuz yıl boyunca ona eşlik eden sigarasını, hep koyduğu gömlek cebinden çıkardı, baktı.
Sayfa 5
Reklam
Çocukluk günlerimin siyah beyaz sayfalarında, eve geç gelen bir adam var..
Sayfa 5
Meğer Kurtuluş Savaşı için düzenli ordu kurmak bir cümleden daha büyükmüş.
Sayfa 148Kitabı okudu
Yine de aslında sevdiğim sadece sen değilsin, daha fazlası; senin aracılığınla bana hediye edilen varlığım. Milena'ya Mektuplar, Franz Kafka
Sayfa 131Kitabı okudu
Ailelerin arkadaşlık konusunda çocuklarına verebilecekleri önemli desteklerden biri, çocuklarını okul arkadaşlarıyla doğum günleri dışında da bir araya getirmek olabilir. Neden doğum günü de­ğil? Çünkü bu tür organizasyonlara genelde tüm sınıf katılıyor ve oluşan sosyal ortamın mekan dışında okuldan tek farkı, çocukların yanlarında öğretmenler yerine anne ya da babaların bulunması oluyor. Sınıfta var olan gruplaşmalar doğum günlerinde de ortaya çıkıyor ve öğrenci adına ilişki anlamında bir kazanç sağlanmıyor.
Reklam
Eğitimpedia'da yayımlanan, "Serbest Oyuna Ne Oldu?" adlı yazı, Ali Nesin'e gelen bir soru ile başlıyor. Bir takipçisi Nesin Matematik Köyünün Facebook sayfasından soruyor: "Altı-yedi yaş arası çocuklara hangi matematik kitabını önerirsiniz?' Cevap şöyle: "O yaştaki çocukları matematiğe bo­ğanları Çocuk Esirgeme Kurumuna şikayet ediyoruz! Çocuklar ki­tap okusunlar, oyun oynasınlar, müzikle ilgilensinler ... "
Bebeklikten başlayarak oyalamak için, yemek yedirmek için, eğlendirmek için ellerine akıllı telefon ve tablet verilen ço­cukların okul döneminde ellerinden tabletlerini düşürmemeleri­nin sorumlusu teknoloji ve okul değil; bu sonuca çocuklarını adım adım hazırlayan ailelerdir. "Ne yapalım, çocukları televizyondan, tabletten, bilgisayardan, akıllı telefonlardan uzak mı tutalım" soru­sunun cevabı kesinlikle "Evet"tir.
Keyif başarıdan önemlidir
Genetik aktarım diyerek ben de futbolu iyi oynayacağımı düşünebilirdim. Babamın beni ilk izlediği güne kadar iyi oynadığımı da sanıyordum. "Çap bacak, becerik­siz, o topa öyle mi vurulur, dağlara taşlara vursaydın" cümleleri ile bu alanda ne kadar başarısız olduğumu hissetmiştim. Yıllar sonra harika oynadığım için değil, oynamaktan zevk aldığım için futbol oynamaya yeniden başladım. Başarılı olmanın harika olmak olma­dığını o gün anladım; yaptığın işten keyif almak, aşkla bir işi yap­mak, zaten başarılı olmanın en önemli adımıydı. Geç fark ettim ...
Düşünmeye, yanıp kül olacak kadar çok çaba sarf etmekten bahsediyoruz. Yorgunluktan bitap düşmüş bir at gibi kendini düşünerek bitirmekten. (Wittgenstein)
Ailelerin çocuklarına dair en büyük beklentilerinden biri de ço­cuklarının kendi öğrenme sorumluluğunu almalarıdır. "Hadi öde­vini yap, hadi kitabını oku, hadi sınavına çalış" demeden, yani "ha­di"siz bir şekilde de çocuklarının kendi işlerini yapma becerilerinin gelişmiş olması önemlidir. Ne yazık ki "hadi"siz iş yapabilen, yani kendi öğrenme ve iş yapabilme sorumluluğunu alan çocukların sayısı oldukça az. Bu sorun karşısında aileler, okulla ilgili beklen­ti içine girerler ve okulun çocuklarına bu sorumluluk duygusunu kazandırmasını isterler; okullar ise benzer talebi ailelerden bekler ve okullarındaki öğrencilerinin evden o sorumluluk duygusu ile gelmiş olmalarını ister. Tenis topu gibi oradan oraya atılan sorum­luluk becerisi ve bu becerinin gelişim alanı filede takılı olarak kalır. Oysa tam da bu alanda okul ve aile işbirliği çok önemlidir ve ortak tutum içinde hareket etmek çocukların sorumluk almalarına des­tek olacaktır.
1.123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.