Açlığın Sofrasında
Muhsin KızılkayaAçlığın Sofrasında Sözleri ve Alıntıları
Açlığın Sofrasında sözleri ve alıntılarını, Açlığın Sofrasında kitap alıntılarını, Açlığın Sofrasında en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Fazla yeme, kilo alacaksın," diye beni uyaranlara da büyük halk ozanı Musa Eroğlu'ndan duyduğum bir cümleyle cevap veriyorum artık:
"Yahu, kırk yaşında ekmek bulduk, bırakın da rahat yiyelim!"
Sayfa 20 - İLETİŞİM YAYINLARI / Tokluk
Abdestli halay şart mı ki?
Şafii mezhebinin öngördüğü dinî yasağın kuralları katıydı. Akraban bile olsa, bir kadınla birlikte halaya duramazsın. Elin kadın eline değemez, değdi mi abdestin bozulur
Sayfa 49Kitabı okudu
Hshsfajsf haklısın
Yabancı bir erkekle, yabancı bir kadının elleri birleşemez, iç içe geçemez, ter diye bir şey var, karşı cinsten iki kişinin ellerinin teri birbirine geçti mi, orada mahrem olan başlar. Ha öpüşmüşsün, ha birbirinin eline terini geçirmişsin, aynı şeydir
Sayfa 50Kitabı okudu
Hayatta kalmayı başaran tek şey ölümdür
Sayfa 171Kitabı okudu
Hayat zamana karşı ne kadar çaresizdir
Sayfa 42Kitabı okudu
Savaşın namuslusu !
Namusluca girişilen bir savaşta, kan dökülmüş olan yerde çabuk ot biter.
-Bir Nasturi atasözü-
Sayfa 6 - İLETİŞİM YAYINLARI
Buyrun sofraya...
ERİKLİ KAVURMA (4 kişilik)
Malzeme
1 kg kuşbaşı doğranmış kuzu eti (kol her zaman en lezzetlidir)
30 adet kuru erik
1 büyük soğan
Bir kaşık nar ekşisi
Maydanoz, dereotu
Yapılışı:
Soğanları yağda kavurun. Etleri içine koyup yüksek ateşte bir süre kavurun. Hızlı kavurun ki etler suyunu salmasın. Sonra üstüne biraz su koyup kısık ateşte pişmeye bırakın. Etler iyice yumuşayınca, ayrı bir kapta sıcak suya yatırdığınız erikleri katın. Tuz ekledikten sonra bir süre beraber pişirin. Pişince bir kaba dökün. Üstüne nar ekşisini gezdirin. Doğradığınız maydanoz ve dereotlu yeşillik karışımını da üstüne serpip sofraya götürün.
Sayfa 22 - İLETİŞİM YAYINLARI / Tokluk
Erkekler ağlamaz, bu bize tanrı'nın bir gazabı olsa gerek
Sayfa 118Kitabı okudu
Yeryüzünde vuku bulmuş ne kadar tatsız, ne kadar can acıtıcı, ne kadar yürek yakıcı hadise varsa meğerse hepsi yemek yüzünden çıkmış. Her türlü savaşın, her türlü kavganın temelinde "ekmek davası" yatar çünkü. Toprağın bu kadar kutsal bir şey olması, hatta insanoğlunun üzerinde yaşadığı tapulu mülküne "vatan" adını vermesinin temelinde de bu "karın doyurma" dürtüsü yatar. Toprak besin verir, besin karın doyurur, doymuş insan mutludur, açlık ise beladır. Ondan olsa gerek Albert Camus, "İnsan aç kalmayagörsün, inançlarını bile yer," demiş.
Sayfa 21 - Arka kapakta da yer alan alıntı.Kitabı okuyor
Doymuş insan mutludur, açlık ise beladır. Ondan olsa gerek Albert Camus, "insan aç kalmayagörsün inançları bile yer" demiş
Sayfa 21Kitabı okudu
"Musalla taşında ölü, baba evinde gelin bekletilmez."
Sayfa 47 - iletişim yayınları
"Korkma oğlum. Büyüyorsun. Rüyanda uçuyorsan eğer her geçen gün biraz daha büyüyorsun".
Sayfa 35 - iletişim yayınları