A&#x27;dan Z&#x27;ye Alevilik

OCAKLAR [Atamızın yaktığı ocak]

Özetle Alevî ocakları, daha 11. yüzyılda Horasan’da oluşmaya başlamış, 12-14. yüzyıllarda bugünkü Adıyaman-Musul arasındaki coğrafyada ana hatlarıyla oluşmaya başlamış ve 16. yüzyılın başında Şah İsmail zamanında ise şimdiki şeklini almıştır.

Sayfa 99 - KRİPTOKitabı okudu

Yasemin Sözütek

Musahip

Arapça kökenli bir kelime olan "musahip" sözlüklerde "sohbet, arkadaşlık eden kimse", "dost ve arkadaş edinmek" gibi anlamlara gelir. Musahip kelimesi, Hz. Muhammed'in arkadaşları için kullanılan “ashap" ve "sahabe" kavramları ile aynı kökten türemişir.

Sayfa 91 - KRİPTOKitabı okudu

Reklam

Yasemin Sözütek

Fatma Ana

Hz. Muhammed'in buyurduğuna göre: "Fatıma bedenimin bir parçasıdır. Ona eziyet, bana eziyettir. Onun hoşnutluğu benim hoşnutluğumdur." Hz. Peygamber 632 yılında vefat ettikten sonra, ancak altı ay yaşadı. Hilafet meselesinde Hz. Ali'nin yanında yer aldı, onu destekledi. Hz. Ali, Ebu Bekir'e biat etmedi ve sürekli çıkış yolları aradı. Bu nedenle aile ve Ali taraftarları, iktidarı ele alanlar tarafından baskı, zulüm ve şiddet gördüler. Hz. Ali ve taraftarları, bir gece hilafet meselesini tartışmak üzere Hz. Fatıma'nın evinde toplandılar. Başını Ebu Bekir, Ömer ve Halid bin Velid'in çektiği bir grup, Hz. Fatıma'nın evini bastı. Evi içindekiler ile birlikte yakmakla tehdit ettiler. Çıkan arbedede Ömer, hamile olan Hz. Fatıma'yı kapı aralığında sıkıştırdı ve daha doğmadan adı Hz. Muhammed tarafından konulan "Muhsin" adlı bebek anne karnında iken hayatını kaybetti. Hayber'in fethinden sonra Hz. Muhammed tarafından Hz. Fatıma'ya bağışlanan Fedek hurmalığı zorla gasp edildi.

Sayfa 63 - KRİPTOKitabı okudu

Yasemin Sözütek

Alevilik

Hz. Ali'nin şehit edilmesinden sonra o hazretin soyundan gelen insanlar için çoğu kere bir son ad olarak "Alevî" kavramı kullanılmaya başlanmıştır. Arapçada "Ali'ye ait", "Ali'ye mensup" anlamlarına gelen Alevî kavramı, Türkiye de dâhil olmak üzere dünyanın her yerinde Hz. Ali'nin soyundan gelen insanlar için yani şerifler ve seyyitler için kullanılmıştır. Bu kullanım, bugün de devam etmektedir. 1826 öncesi Osmanlı arşiv belgelerinde de, Alevî kavramının Hz. Ali'nin soyundan gelenler ifade ettiği anlaşılmaktadır. Ancak Osmanlı Devleti tarafından ve Sünnî halk arasında "Kızılbaş kavramının aşağılanması üzerine, Alevi kavramı 19. yy.'in başından itibaren Kızılbaş topluluklan ifade etmek için kullanılmıştır. Kısa bir süre sonra da Alevîlik kavramının içeriği, Bektaşîlik de dâhil Anadolu'da On İki İmam Şiîliğine bağlı tarikat adâbı olan toplulukları kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Günümüzde de kavram hâlâ aynı anlamda kullanılmaktadır.

Sayfa 25 - KRİPTOKitabı okudu

Yasemin Sözütek

1- Şahthiyye 2- Nutuk 3- Nevruziyye 4- Destanlar 5- Semah müzikleri

1- Görünüşte -hâşâ- Allah ile alay eden şiirlermiş gibi görünseler de, bunlar Allah ile ilgili boş ve yanlış inançlarla alay eden şiirlerdir. Bu şiirlerde şair Allah ile teklifsiz konuşur. Bu türdeki üslup, iki sevgilinin baş başa kaldıklarında takındıkları samimi üsluptan başka bir şey değildir. Sadece Alevîlikte değil Sünnî gelenekte de şathiyyeler vardır. 2- Alevî şairlerinin öğüt niteliğindeki şiirleri ile hikmetli sözleridir. Saygın bir tür olarak kabul edilmektedir. Genelde tarikate yeni girenlere adap ve erkânı öğretmek için yazılmış şiirlerdir. 3- Nevruz Bayramı ile ilgili olarak yazılan şiirlerdir. Nevruz başlığı altında detaylı açıklamalar yapılmış ve örnek bir şiir verilmiştir. 4- Sözlü halk edebiyatının en eski örneklerinden biridir. Destanların oluşumunda başta mitler gelir ve destanlar doğaüstü olaylarla süslenir. Gerçekle düş iç içedir. Son zamanlarda yazılan ve yakın tarihe ait olayları anlatan destanlarda düşsel unsurlar azalmıştır. 5- Alevîlerin tarikat ibadeti olan ve Türkçe icra edilen cem ibadetlerinin önemli bir parçası olan semahlar, müzikle iç içedir.

Sayfa 96 - KRİPTOKitabı okudu

Yasemin Sözütek

1- Kâbe 2- Hz. Peygamber ve On İki İmam'ın kabirleri 3- Alevî ulularının kabirleri ve makamları 4- Diğer kutsal yerler

Sayfa 139 - KRİPTOKitabı okudu