Hele de o sonsuz ormanlar ve insanı dehşete boğan kasvetli loşlukları! En ufak bir sesten ürken, kendi gölgesinden bile korkan, gergin, hep tetikte ve diken üstünde, hayatını kurtarmak için anında fırlayıp deli gibi kaçmaya hazır ürkek bir av olan ben, sanki sonsuz bir zamandır ormanda dola şıyordum. Çünkü ormanı mesken tutmuş bütün yırtıcıların avıydım ve o canavar avcılardan, korkudan çıldırmış vazi yette kaçardım.