Ve sevda çok uzun meşakkatli bir yoldur... Dikenler kanatır o yolda yürüyen ayakları, kimi zaman yılanlar çıyanlar karşına çıkar. Tüm bu zorluklara rağmen o yolda yürümeyi göze almaktır sevda...
Onlar sevdalıydı, sevdalı bıçkın gençler, kimine göre daha çocuk yaştaydılar, ama yürüdüler... Korkmadan, sakınmadan yürüdüler, canlarını feda ettiler bu sevda uğruna, ki o sevda koskoca bir vatana, halka olan sevdaydı...
Deniz'lerin hayatı mutlak ki değil bir kitaba, onlarca kitaba sığdırılmayacak kadar uzundu. Bu kitapta anlatılmak istenen, onları tanımayan ya da yanlış tanıyan gençliğe kısa bir hatırlatmaydı.
Hukuksuzluk şimdi nasıl devam ediyorsa, nerede ne zaman nasıl devam ettiğinin de bir belgesi olmalıydı yarınlara, onlarca kitap yazıldı, onlarca şarkı söylendi “onlar” için, bu kitapta on'lardan birisi...
Günümüz iktidarı nasıl hukuk tanımadan at koşturuyorsa ülkemizde, yolsuzluk, hırsızlık yapanları, tecavüzcüleri nasıl yargılamayıp mahkûm etmiyor, suçu ülkesini sevmekten ve istekleri bağımsızlıktan başka bir şey olmayan onlarca gazeteciyi, aydını, öğrenciyi hapishanelerde tutuyorsa, Deniz'lerin zamanında da böyleydi. Yani hükümet olma gücüne sahip ve hükümet olabilen bir avuç Amerika markalı maşa, on yıllardır aynı zulmü sefaleti uyguluyorlar bu halka, aynı sefa ve zenginlik içinde yaşıyorlar. Evet Deniz olunmalı, Hüseyin olunmalı, Yusuf olunmalı, Mahir olunmalı, İbo olunmalı...