Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Delikanlım İyi Bak Yıldızlara

Adı Deniz

Esen Rüzgar

Adı Deniz Gönderileri

Adı Deniz kitaplarını, Adı Deniz sözleri ve alıntılarını, Adı Deniz yazarlarını, Adı Deniz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Deniz Koydum Adını
Karanlık suları aydınlattınız sizi dar ağacına astılar
Biterken...
On'lar gibi başı dik, onurlu namuslu olunmalı ve onlar gibi FEDA ruhunu taşımalıyız. Eğer bir halk kendisini zulme, sefalete layık görüyorsa orada kandırılmış, beyinleri uyuşturulmuş, uyutulmuş insanlar var demektir. Uyandırmalıyız, birilerini kendilerine gelmesi için uyarmalıyız... Sancılı yılların kuşatılmış sokaklarında yürüyordu bu çocuklar, çıkarsız ve riyasız yürüyorlardı güneşe….. Onlardan bize, bugünlere kalan miras, mücadele ve direniş kültürüdür. Halen Amerika emperyalizminin hüküm sürdüğü ve gerici akımlarla halka baskı uygulayan bir iktidar hegemonyası mevcuttur. Tam bağımsız gerçekten demokratik Türkiye'yi ellerimizle inşa edebilmemiz için, çok fazla okumak, araştırmak ve geçmişten dersler çıkartmak gereklidir.
Sayfa 324 - HERDEMKitabı okudu
Reklam
Biterken...
Ve sevda çok uzun meşakkatli bir yoldur... Dikenler kanatır o yolda yürüyen ayakları, kimi zaman yılanlar çıyanlar karşına çıkar. Tüm bu zorluklara rağmen o yolda yürümeyi göze almaktır sevda... Onlar sevdalıydı, sevdalı bıçkın gençler, kimine göre daha çocuk yaştaydılar, ama yürüdüler... Korkmadan, sakınmadan yürüdüler, canlarını feda ettiler bu sevda uğruna, ki o sevda koskoca bir vatana, halka olan sevdaydı... Deniz'lerin hayatı mutlak ki değil bir kitaba, onlarca kitaba sığdırılmayacak kadar uzundu. Bu kitapta anlatılmak istenen, onları tanımayan ya da yanlış tanıyan gençliğe kısa bir hatırlatmaydı. Hukuksuzluk şimdi nasıl devam ediyorsa, nerede ne zaman nasıl devam ettiğinin de bir belgesi olmalıydı yarınlara, onlarca kitap yazıldı, onlarca şarkı söylendi “onlar” için, bu kitapta on'lardan birisi... Günümüz iktidarı nasıl hukuk tanımadan at koşturuyorsa ülkemizde, yolsuzluk, hırsızlık yapanları, tecavüzcüleri nasıl yargılamayıp mahkûm etmiyor, suçu ülkesini sevmekten ve istekleri bağımsızlıktan başka bir şey olmayan onlarca gazeteciyi, aydını, öğrenciyi hapishanelerde tutuyorsa, Deniz'lerin zamanında da böyleydi. Yani hükümet olma gücüne sahip ve hükümet olabilen bir avuç Amerika markalı maşa, on yıllardır aynı zulmü sefaleti uyguluyorlar bu halka, aynı sefa ve zenginlik içinde yaşıyorlar. Evet Deniz olunmalı, Hüseyin olunmalı, Yusuf olunmalı, Mahir olunmalı, İbo olunmalı...
Sayfa 323 - HERDEMKitabı okudu
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Kanun Tasarısına ilişkin Yapılan Oylama Sonucu: Üye Sayısı: 450 Oy Verenler: 323 Kabul Edenler: 273 Reddedenler: 48 Çekimserler: 2 Oylamaya Katılmayanlar: 118 Açık Üyelikler: 9
Sayfa 313 - HERDEMKitabı okudu
Yaşanan hiçbir gelişme, yapılan hiçbir eylem, açılan hiçbir dava sonuç vermedi ve Deniz'ler TBMM'de yapılan oylama sonucunda, kana susayanların dermanı oldu...
Sayfa 312 - HERDEMKitabı okudu
Karşı Oy Yazısı
Ölüm cezalarının yerine getirilmesine ilişkin bir kanun anayasa'ya uygunluk denetimi için ilk kez Anayasa Mahkemesine gelmektedir. Böyle bir davada uygulanacak esaslar daha önceden benzeri kararlarla ilkelere bağlanmış değildir. Anayasa Mahkemesinin yasama meclisleri içtüzüklerine aykırılık iddiaları ile ilgili birçok eski kararlarının elden ve gözden geçirilmesi gereklidir. Davanın sonucu hiç değilse bugün için, üç insanın ölüm kalım sorununu çözecektir. Onun içindir ki derinlemesine ve ayrıntılı bir incelemeye ve sükûnetle, etraflıca düşünmeye gereksinme vardır. Öte yandan davada yasama meclislerinin görüşmeler sırasında aldığı öncelik ve ivedilik kararlarında içtüzüklere aykırılık bulunduğu iddialarına ağırlık verilmişken Anayasa Mahkemesinin incelemenin daha ilk evresinde kendi içtüzüklerindeki süreleri kısıtlamaya girişmesi ve bunu tartışma konusu yapması yerinde bir davranış olmasa gerektir.
Sayfa 278 - HERDEMKitabı okudu
Reklam
Sonuç:
Toplumuzun bir ferdi ve bir vatandaşı olarak düşünmek zorundayız... Başlarımızı ellerimiz arasına alarak ciddi ciddi düşünelim ve kendimize şu soruyu soralım: "Türkiye neden kalkınamıyor?" Amerikan emperyalizmi var oldukça bu talan devam edecektir. Türkiye'nin kalkınması için tek ve zorunlu şart, Amerika'nın yurttan atılmasıdır. Hem Amerika, hem kalkınma olmaz. Kalkınma toplumsal bir sorundur. Amerika Türkiye'de var oldukça, toplum kalkınamayacak, fakat büyük zenginler komisyoncular ve uşaklar olacaktır Amerika yurdumuzda var oldukça, kalkınma değil, tam tersine açlık ve sefalet olacaktır. Türkiye'nin kalkınması ve halkın kurtuluşu Amerikan emperyalizminin yurttan atılmasına bağlıdır. Bizler Amerikan emperyalizmine karşı mücadeleyi ilk şart gördüğümüz için, bu işin de mutlaka silahla kazanılacağına inandığımız için silaha sarıldık ve mücadele ediyoruz. Tek amacımız budur, bunun için Nurhak dağlarında mücadeleye başladık. Yoksa sayın savcının dediği gibi anayasayı ortadan kaldırmak için değil. Bu sırada sırası gelmişken iddia makamındaki kişiye birkaç sözümüz var: Sayın savcı, 1. Amerikan emperyalizmi gayrı millidir. 2. Ona ortaklık edenler ulusumuza ihanet etmişlerdir. 3. Emperyalizme karşı mücadele suç değildir. 4. Gayrı milli olan emperyalizm ve ortaklarının sömürüsü, anayasaya aykırıdır. Buna göre iki şey var: 1. Eğer belli bir hata sonucu, iddianame ve mütalaayı hazırladınızsa, dikkatli olunuz; idamını istediğiniz kişiler kasaplık koyun değildir ve siz savcısınız... 2. Yok eğer yaptığınızın bilincinde iseniz: yolunuz açık olsun.
Sayfa 240 - HERDEMKitabı okudu
Mücadelemizin Yolu:
Amerikan askeri üsleri milli güvenliğimizi ortadan kaldırıcı bir nitelik taşımaktadır. Ekonomide, milli bir ağır sanayi yerine, dışa bağımlı yabancı büyük tröstlerle bütünleşmiş, montaj sanayi, lüks eşya fabrikaları kurulmuş ve desteklenmiştir.Bu ulusal sanayinin canına okuduğu gibi, çıkarı ulusun çıkarıyla çelişen gayri milli bir sınıf
Sayfa 239 - HERDEMKitabı okudu
Mücadelemizin Yolu:
a. Dil birliği: Aynı ulusun üyeleri aralarında, ortak dil aracılığı ile, ulusal dil aracılıyla anlaşırlar. Dil bir zümrenin değil tüm ulusun malıdır. b. Toprak birliği: Ulus ayni zamanda bir toprak bütünlüğüdür. Her ulus bir tarihin ürünüdür. Aynı topraklar üzerinde beraberce yaşanan uzun bir hayat olmadıkça ulus ol mak mümkün değil.
Sayfa 237 - HERDEMKitabı okudu
Mücadelemizin Yolu:
Ülkemiz, bugün bütün anlattıklarımızın ışığında, yarı - bağımlı, yarı -sömürge, geri kapitalist bir ülkedir. Türkiye'yi bu duruma getiren güçler, aynı durumun devamını, sonuna kadar sağlamaya çalışacaklardır. Bu güçler, ulusal olmayan, çıkarlarıyla Türkiye halkıyla çelişen, ulusal olmayan gayri milli sınıfsal ve zümrelerdir. Bir de Türkiye'nin yarı bağımlı ve sömürge durumuna son vermek isteyen yurdumuzu, kurtuluş savaşı sonrası, onurlu, hasiyetli Türkiye durumuna getirmek isteyen güçler var. Bu güçler, milli olan çıkarları ulusun çıkarlarıyla bir olan, ulusal sınıf ve zümrelerdir. Bu sınıf ve zümreler, bugüne kadar kavramlarını demagojik olarak ağızlarından düşürmeyen, aslında gayri-mili olan güçlere karşı, birleşip savaşmak durumundadırlar. Bunu yapmadan, Türkiye'yi emperyalizmin vesayetinden, içinde bulunduğu cağ nedir "ulus" ve "ulusun karakteri".
Sayfa 236 - HERDEMKitabı okudu
Reklam
Amerikan Emperyalizmi ve Türkiye:
Türkiye'de bugün acil, temel ve halledilmesi zorunlu ve önemli mesele, Amerikan emperyalizmi meselesidir. Yurdumuzun kalkınamaması, dünya devletleri arasında en geri sırada oluşumuz ve bugün mahkemede sanık sandalyesinde bulunuşumuz bu yüzdendir. (...) Bizler, Amerikan boyunduruğu altındaki yoksul Türkiye'nin çocuklarıyız. Açlık ve sefaletin içinden bu yaşa kadar gelmemiz şans eseridir. Yaşadığımız sürece bağımsızlık ve kurtuluş bayrağını elimizde taşıyacağız. Ölürsek, kurtuluş bayrağı biraz daha yükselecektir. Hem görevimiz, hemde varlığımız sebebi olan bu kavgaya boynumuzu eğmeden devam edeceğiz. Amerikan emperyalizmi, patronlar, ağalar, onların emrindeki uşaklar dinleyiniz. Kurtuluşa kanla, ateşle varılacaktır. Talan ettiğiniz vatan, esaretinizden mutlaka kurtulacaktır.Geri kalmamızın, sefaletimizin sebebi sizlersiniz. Menfaatiniz için yaptığınız antlaşma ve ittifaklarla Türkiye halkını esaret altına soktunuz.
Sayfa 235 - HERDEMKitabı okudu
Emperyalist Kültür:
Emperyalizm bir beynin dolar olarak, zengin bir maden ocağından daha çok kar getireceğini bilmektedir. Emperyalist Amerika bütün dünya dilerine çevrilen burjuva edebiyatıyla, bütün dünya perdelerinde gösterilen beyin yıkayıcı filmleriyle, bütün dünya basın ajanslarıyla geniş ölçüde yayınlanan haberleriyle, dünyayı baştan başa dolaşan konferansçılarıyla, barış gönüllüleri ve kültür elçileriyle kendini şirin gösterme çabasındadır. Emperyalizm, şüphesiz iş adamlarına, mühendislere, bankacılara, askerlere ihtiyacı vardır. Ama beyni yıkanmış yazarlara ve sanatkârlara en az onlar kadar ihtiyacı vardır. Yabancı ülkelerde kültür merkezi en az askeri üsler kadar önemlidir. Filmlerin dış pazarlara sürülmesi, silah satışı kadar gereklidir. Başka alanlarda olduğu gibi, emperyalizm kültür alanında da kendi gücüne katkıda bulunan değişim akımını destekleyip kolaylaştırmıştır.
Sayfa 234 - HERDEMKitabı okudu
Amerikan Emperyalizmi:
Tarihin bir gerçeği olarak kavramak gerekir ki, Amerika dünya üzerinde sistemli bir şekilde yayılmayı kararlaştırdığı zaman ne Sovyetler Birliği vardı ne de Doğu Blok’u. Sosyalizm ya da komünizme karşı durmak Amerika için söz konusu değildi. Deniz aşırı yayılması, başka bir devletten tamamen bağımsız, kendi içinde doğan bir ihtiyaçtı.
Sayfa 233 - HERDEMKitabı okudu
İkinci Emperyalist Dünya Savaşı:
İkinci emperyalist dünya savasının patlak vermesiyle Türkiye'de savaş ekonomisi dönemine gidilmiştir. Savaş ekonomisinin özel teşebbüs tarafından önemi büyüktür. Bu ekonomi devlet müdahalelerini artırmıştır. Ve bu politika iki üzerinde yürütülmüştür 1) İç ve ticarette fiyat kontrollerine gidilmiş, sanayi mamullerinden bir kısmına devlet el
Sayfa 231 - HERDEMKitabı okudu
232 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.