Adil Halife Emîrü'l-Mü'minîn Hz. Ömer (r.a.) Gönderileri
Adil Halife Emîrü'l-Mü'minîn Hz. Ömer (r.a.) kitaplarını, Adil Halife Emîrü'l-Mü'minîn Hz. Ömer (r.a.) sözleri ve alıntılarını, Adil Halife Emîrü'l-Mü'minîn Hz. Ömer (r.a.) yazarlarını, Adil Halife Emîrü'l-Mü'minîn Hz. Ömer (r.a.) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan tecrübe etmediği konuların yabancısıdır.
Ölüme Cesaret
İki ordu karşı karşıya geldiler (Mecusî İran Ordusu ve İslâm Ordusu) ancak arada Fırat nehri vardı. Behmen tarafından gelen elçi Ebu Ubeyd’i buldu;
- Arzu ederseniz karşıya geçin, biz size emniyet sağlayalım. Arzu ederseniz siz bize emniyet tanıyın biz geçelim, dedi.
İnsaflı bir teklifti. Mecliste bulunanlar bu teklifin ikinci şıkkını tercih ettiler; biz kalalım, onlar geçsin dediler. Ebu Ubeyd karşı çıktı, onlar ölüm riskine karşı bizden daha cesur olmamalılar, dedi.
Sayfa 63Kitabı okudu
Allah'ım onları sevenleri, onlardan ayırma. Sen her şeye kadirsin.
İnsanların bana en sevgilisi, ayıplarımı ve kusurlarımı bana hatırlatandır.
Beytül maldan bana helal olan, halife olmadan önce kendi malımdan yediğim kadardır.
“Eğer ‘Bir kişi hariç, bütün insanlar cennete gidecek.’ dense, o kişinin ben olabileceğimi düşünürüm; o kadar Allah’ın azabından, gazabından korkarım. Şayet ‘Bir kişi dışında bütün insanlar cehenneme girecek.’ denilse, o kişinin ben olabileceğimi düşünürüm; o kadar Allah’ın rahmetinden ümit varım.”
Hz.Ömer
Allah bizi İslâm dini ile aziz etti. Onun verdiği şerefin ötesinde bir şeref düşünmüyor ve istemiyoruz.
Hz.Ömer
Büyüklerin büyüklüğünü en son kabul edenler, onların oda hizmetçileridir.
İnsan bir şeye sahip olma arzusunu bertaraf edebilirse o şeye muhtaç olmaz.
Sayfa 374 - EnsarKitabı okudu
-Ey Mü'minlerin Emiri, bu adam şer olarak hiç bir şey bilmez, dediler.
-O halde bu adam, başkalarından daha kolay bir şekilde şerre düşer. Şerden korunabilmek için şerrin ne olduğunu bilmekte fayda vardır, dedi.
Sayfa 165Kitabı okudu
Hz. Ali, amcası Abbas'la karşılaştı:
-Kaybettik, dedi.
- Nereden biliyorsun?
- Osman'la beni en şanslı olarak gördü. Çoğunlukla beraber olun, dedi. Durum üçe üç berabere kalırsa oğlu Abdullah'ın oy kullanmasını vasiyet etti. Abdullah ise Abdurrahman'ın bulunduğu tarafa oy kullanma tavsiyesini almıştır. Abdurrahman Osman'ın kızkardeşi ile evlidir. Sa'd b. Ebi Vakkas ise Abdurrahman'ın akrabasıdır. Kısacası biz bu davayı şimdiden kaybettik.
Bunları söylerken Ebû Talha'nın, hemen yanlarında bulunduğunu, konuşulanları duyduğunu farketti, hoşlanmadı. Fakat Ebû Talha:
-Benim gönlüm seninledir ey Ebülhasen, endişe etmene gerek yok, dedi.
Mikdad'a döndü:
-Ey Mikdad, beni kabre koyduktan sonra bu adamları bir eve koy ve kapılarında bekçilik yap
Tekrar Ebû Talha ve Mikdad'a hitab ederek:
-Bunlardan beşi birleşir, diğeri karşı durur ve anlaşmamakta istar ederse onu öldürün. Dördü birleşir, ikisi muhalif durursa iki kişiyi öldürün. Üçe üç kalırlarsa oğlum Abdullah re'yini kullansın, hangi tarafı tercih ederse onu seçin. Eğer Abdullah'ın hükmüne razı olmazlarsa Abdurrahman b. Avf'ın bulunduğu taraf tercih edilsin. Halk bu seçimi kabul eder de diğer üçü dayatırsa onları öldürün, dedi.