Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ağlama Dolabı

Atilla Atalay

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Televizyonların normal saatlerde insanları gerizekalılaştırma gibi kutsal görevleri var.
-Edip Cansever-
"...Siz yok mu, sizin her yeriniz şaşırıp kalmaya istekli.Bir bakın, uyanıp kalkınca çocuk olmalarım var benim..."
Sayfa 256Kitabı okudu
Reklam
Yalnız ben değil, hepimiz milletçe kafamızın içinde sesler duymaya başladık.
En çok babamı özledim, en çok o anladı, daha küçücük de olsa bir adamın kaçma isteğini. En çok annem aradı, "fazla yaz­masın" diye kısa ağladı olabildiğince ve en çabuk, sevdiğini söyleyen kız unuttu, henüz aynı şehirdeyken.
E naapiim, televizyonların normal saatlerde insanları gerizekalılaştırmak gibi kutsal bi görevleri var. Brezilyalı mahalle karılarının hayatını izliyceğime seher vakti kun­duzların yaşamını izlerim daha iyi.
Dibi, doruğu filan, hiçbir şeyi yoktu ama. Bazen izlediğiniz adamlar ve kadınlardan, içine olmaz türlü hayvan, bitki, isim şehir, silikon, porselen ve dört çeker kara ciplerin karıştığı tuhaf olaylardan sonra "Evet bu, buraya kadar, hayatımızın çevresine kazdıkları derin hendeğin dibi burası işte" diyordunuz. Uzun sürmüyordu, yalama olmuş bir şaşırma duygusundan insanlığımıza geri kalan tuhaf bir iç burukluğuyla, az sonrakine bakarken yakalıyordunuz kendinizi. "Artık dışarda yerçekimi yok belki de" diyordu Erdem. "Ondan bulunamıyo o hendeğin dibi. Çünkü yerçekimi dediğin şeyin, eninde sonunda yere yapıştırması gerekir insanı." Sonra içeride hüküm süren yerçekiminin varlığını kanıtlamak istercesine, "dan" diye yüzüstü halıya kapaklanıp sızıyordu.
Reklam
Öylesine konuşuyorum. Kendimi bebeklere sallanan tuhaf sesli plastik çıngıraklara benzetiyorum. Söylediklerimin hiçbir anlamı yok. Ama susarsam, çıkardığım ses kesilirse O yeniden ağlamaya başlayacak, biliyorum.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.